Page 106 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 106

108                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          şimdiye  kadar  fütuhatı  ve  zındıkların  ve  dalaletlerin  savletlerini
          kırması ve yüzbinler bîçarelerin İmanlarını kurtarması ve herbiri
          yüze  ve  bine  mukabil  yüzer  ve  binler  hakikî  Mü'min  Talebeleri
          yetiştirmesi,  Muhbir-i  Sadık'ın  ihbarını  aynen  tasdik  etmiş  ve
          vukuat ile isbat etmiş ve inşâallah daha edecek. Ve öyle kökleşmiş
          ki; inşâallah hiçbir kuvvet Anadolu'nun sinesinden onu çıkaramaz.
          Tâ  Âhirzamanda,  Hayatın  geniş  dairesinde  asıl  sahibleri  Cenab-ı
          Hakk'ın  izniyle  gelir,  o  daireyi  genişlettirir  ve  o  tohumlar
          sünbüllenir. Bizler de kabrimizde seyredip, Allah'a şükrederiz.
                 Hâfız Ali'nin kıymetdar bir Kardeşimiz olan Aydın'lı Hasan Âtıf
          hakkında medhi ve tafsili bizi minnetdar etti. O Kardeşimiz de Haslar
          içinde her sabah yanımızdadır.
                                          * * *

                 Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
                 Sizi  tebrik  ediyoruz,  Hakikaten  müdakkik  Hâfızlarsınız.  Hüs-
          rev'in  yazdığı  Kur'an'da  incecik  sehivlerini  bulmanız,  hıfzınızın
          kuvvetine tam delalet ediyor. Bizler size minnetdar olduk ve teşekkür
          ediyoruz.  Cenab-ı  Hak  sizlerden  ebeden  razı  olsun.  Bu  münasebetle
          Risale-i  Nur'un  Kahramanı  olan  Hüsrev,  Risale-i  Nur'un  Hizmetinde
          gösterdiği Hârikaları, nümune olmak için bir kısmını beyan edeceğiz.
          Şöyle ki:
                 Bu zât, dokuz-on sene zarfında dörtyüz Risale kadar dikkatli ve
          Tevafuklu olarak Risale-i  Nur'dan  yazdığı  gibi;  Hâfız olmadığı  halde
          yazdığı  iki  mükemmel  Kur'an  ile  ve  üçüncüsü  -müteferrik  surette-
          gözle  görünür  bir  nevi  İ'caz-ı  Kur'anı  gösterir  bir  tarzda  üç  Kur'anı
          yazmış;  tam  mukabele  edilmeden  bize  gelmiş;  biz  de  mukabele
          etmeden  size  göndermiştik.  Sizler  de  kemal-i  dikkatle  hareke  ve
          harflerde  gördüğünüz  kırk-elli  sehiv,  Hüsrev'in  Kaleminin  ne  derece
          Hârika olduğunu gösterir. Çünki  her Kur'an'ın üçyüzbin altıyüz  yirmi
          Harfinde,  o  kadar  hareke  ve  sükûnlarında  yalnız  kırk-elli  sehiv
          bulunması, o Kalemin isabette Hârika olduğunu gösterir.

                 Latiftir ki; Hüsrev'in sehvini bulan bir zât, iki harfte bir sehiv
          etmiş.  Hüsrev  yüzbin  harfte  bir  sehiv  etmiş.  Tashih  eden,  iki  harfte
          noktayı bırakıp sehiv etmiş. Demek o dikkatli hâfızın o sehvi, Hüsrev'in
          o sehvini afvettiriyor.
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111