Page 22 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 22

24                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          kadar bu garib hâdiseye taaccüb edip bakarken, o mürekkep simsiyaha
          döndü.  Sahifenin  öteki  yarısı,  aynı  Kalem,  aynı  hokka  tam  siyah
          yazıldı.  Bir  zaman  Barla'da,  bağlardaki  köşkte,  Şamlı,  Mes'ud  ve
          Süleyman'ın müşahedesiyle aynı hâdiseyi başka şekilde gördük. Şöyle
          ki:

                 Ben,  sevmediğim  için  siyah  bir  mürekkebi  kısmen  döktüm;
          birden mütebâkisi çok beğendiğim güzel bir kırmızıya tahavvül etti.
          Risalet-in  Nur'un  Kâtiblerini  şevklendirdi.  Gözümüze  Silsile-i  Kera-
          metin bir ucunu ve bir tereşşuhunu gösterdi.

                                          * * *
                            Âhiret Kardeşlerime Mühim Bir İhtar
                                      "İKİ MADDE"dir:

                 Birincisi:  Risale-i  Nur'a  intisab  eden  zâtın  en  ehemmiyetli
          vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir.
          Onu  yazan  veya  yazdıran,  Risale-i  Nur  Talebesi  ünvanını  alır.  Ve  o
          ünvan  altında,  her  yirmidört  saatte  benim  lisanımla  belki  yüz  defa,
          bazan  daha  ziyade  hayırlı  Dualarımda  ve  manevî  kazançlarımda
          hissedar  olmakla  beraber;  benim  gibi  Dua  eden  kıymetdar  binler
          Kardeşlerin  ve  Risale-i  Nur  Talebelerinin  Dualarına  ve  kazançlarına
          dahi hissedar olur.

                 Hem dört vecihle dört nevi ibadet-i makbule hükmünde bulunan
          Kitabetinde hem İmanını kuvvetlendirmek, hem başkalarının İmanlarını
          tehlikeden  kurtarmasına  çalışmak,  hem  Hadîsin  hükmüyle,  bir  saat
          tefekkür  bazan  bir  sene  kadar  bir  ibadet  hükmüne  geçen  Tefekkür-ü
          İmanîyi elde etmek ve ettirmek, hem hüsn-ü hattı olmayan ve vaziyeti
          çok ağır bulunan Üstadına yardım etmekle hasenatına iştirak etmek gibi
          çok  faideleri  elde  edebilir.  Ben,  kasemle  temin  ederim  ki;  bir  küçük
          Risaleyi kendine bilerek yazan adam, bana büyük bir hediye hükmüne
          geçer; belki herbir sahifesi bir okka şeker kadar beni memnun eder.
                 İkinci Madde: Maatteessüf Risale-i Nur'un imansız ve emansız
          cinn  ve  ins  düşmanları,  onun  çelik  gibi  metin  kal'alarına  ve  Elmas
          Kılınç gibi kuvvetli hüccetlerine mukabele edemediklerinden, çok gizli
          desiseler  ve  hafî  vasıtalar  ile;  haberleri  olmadan  yazanların  şevk-
          lerini  kırmak  ve  fütur  vermek  ve  yazıdan  vazgeçirmek cihetinde
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27