Page 49 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 49

KASTAMONU LÂHİKASI                                                                                      51


                  Risale-i Nur Şakirdlerinin, Hüsn-ü Hizmetine acele bir mükâfat
           gördükleri gibi; Hizmette kusur edenler dahi tokat yedikleri -Isparta'da
           olduğu  gibi-  burada  dahi  gözümüzle  gördük.  Pek  çok  vukuatından
           yalnız beş-altısını beyan ediyoruz:
                  B i r i n c i s i: Ben -yani Tahsin- bir gün, yeni açtığımız bir
           dükkân meşgalesiyle bana emrolunan Vazife-i Nuriyeyi tenbellik edip
           yapamadım. Aynı vakitte şefkatli bir tokat yedim. Dükkânda otururken
           birisi bana geldi, emanet olarak 100 lira tebdil olmak için bana verdi.
           Bu  paranın  sahibine,  Allah  için  bir  Hizmet  yapmak  üzere  tebdil  için
           maliye sandığına gittim. Bu paraları sayarken, aralarında bir kalp lira
           bulundu.  Bu  yüzden  ifadeye  ve  sual  ve  cevaba  ve  muahazeye  maruz
           kaldığım  gibi,  evimizi  de  taharri  etmek  îcab  etti.  Beni  mahkemeye
           verdiler. Fakat bu terbiye ve şefkat tokadı olmak cihetiyle, yine Risale-i
           Nur Kerametini gösterdi, zararsız kurtulduk.

                  İ k i n c i s i: Üstadımıza ve Risale-i Nur'a dört-beş sene bazan
           Hizmet eden ve okutturan ve cidden tarafdar bulunan bir zât, birden bir
           gün  elinde  Dine  aid  bir  gazete  ile  geldi.  Risale-i  Nur'un  mesleğine
           muhalif bir cereyanın sahiblerine tarafdarane bir tavır gösterdiği zaman,
           Üstadın  canı  çok  sıkıldı.  Bir-iki  gün  sonra  şiddetli  fakat  şefkatli  bir
           tokat  yedi.  Bir  doktor  ona  dedi  ki:  "Eğer  ameliyat  yaptırmazsan
           yüzde  yüz  ölüm  var."  O  da  bilmecburiye  ameliyat  yaptırdı.  Fakat
           şefkat ciheti imdada yetişti, çabuk kurtuldu.

                  Ü ç ü n c ü s ü:  Bir memur, Risale-i  Nur'u kemal-i  iştiyakla
           okurdu.  Üstad  ile  görüşmeye  ve  tam  Ders  almağa  çok  çalışıyordu.
           Birden bir komiser tarafından ona evham verildi. O da görüşmeyi ve
           okumayı bırakıp başka bir şehre giderken, birden sebebsiz bir tarzda bir
           ayağı kırıldı, bir ay çekti. Yine şefkat yâr oldu ki, şimdi tekrar okumaya
           şevk ile başladı.
                  D ö r d ü n c ü s ü: Ehemmiyetli bir zât Risale-i Nur'u Kemal-i
           Takdir ile hem okur, hem yazardı. Birden sebatsızlık gösterdi, şefkatsiz
           bir tokat yedi. Gayet meftun olduğu refikası vefat eyledi. İki oğlu da
           başka yere gitmesiyle acınacak bir hale girdi.

                  B e ş i n c i s i: Dört senedir Üstadın çarşı işinde Hizmet eden
           bir  zât,  birden  Sadakatı  bırakıp  mesleğini  değiştirdi.  Birden  şefkatsiz
           bir tokat yedi. Bir senedir daha çekiyor.
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54