Page 50 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 50

52                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

          A l t ı n c ı s ı: Bir Hocaya aid bir hâdisedir. Belki helâl etmez. Biz de
          onu görmüyoruz. Tokadı şimdi kaldı.
                 Bu  vukuat  nev'inden  hem  çok  var,  hem  Risale-i  Nur'a  karşı
          kusura binaen kat'iyyen tokat olduğuna şübhemiz kalmadı..

          Tasdik eden Risale-i Nur Şakirdleri          Evet ben de tasdik ederim
                 Hilmi, Emin, Tahsin                            S a i d
                                          * * *

                 Hem  Risale-i  Nur'un  Sühulet-i  İntişarının  bir  Kerametini,  bu
          Mektubu  yazdığımız  zamanda  ve  yemekteki  Keramet  dakikasında
          gözümüzle gördük. Şöyle ki:
                 Ehemmiyetli  yedi-sekiz  Risale  ve  İşarat-ı  Kur'aniye  Şua'ını
          mühim bir Mektubla beraber bir torbada ehemmiyetli bir Kardeşimize
          bir şehre göndermiştik. Şoför o paketi düşürmüştü. Böyle bir zamanda
          böyle Eserleri, münafıklar ve casuslar haber  almadan, emin bir  el  ile
          beş gün sonra elimize geçmesi; kat'î kanaatımız geldi ki, bir İnayet bizi
          himaye ediyor.
                 Hem  Risale-i  Nur  hakkında  İnayet-i  Rabbaniyenin  latif  bir
          Himayeti  de  şudur  ki:  Karanlık  bir  vaziyette,  korkutan  bir  zamanda,
          casusların  ve  taharri  memurlarının  evhamları  ve  tecessüsleri
          Üstadımızın  Menzilini  sarması  dakikasında,  bir  fare  Üstadımızın
          çorabını  aldı.  Ne  kadar  aradık,  hiç  bir  yerde  bulamadık.  O  farenin
          yuvasını gördük. Kabil değil ki o çorap girsin. İki gün sonra gördük ki,
          o hayvan o çorabı getirmiş öyle bir yere ki, saklanmış ve muhteviyatları
          unutulmuş olan mahrem Mektublar ve evrakların tam yanında bırakmış.
          Halbuki iki defa oraya bakmıştık, görememiştik. Hem o çorabı o yere
          getirmek; soba borusuna çıkıp yukarıdan olur. Gayet kurnaz ve zeki bir
          adam ancak o işi yapar. Hiç bir cihette tesadüf ihtimali kalmadığından
          Üstadımız  dedi:  "Bu  Mektubları  oradan  kaldıracağız."  Biz  onlara
          baktık,  gerçi  siyasetle  alâkaları  yoktur.  Fakat  vehham  casuslara,
          aleyhimizde habbeyi kubbe yapmaya ehemmiyetli bir vesile olurdu. Biz
          hem onları, hem daha bahaneye medar olabilen başka şeyleri kaldırdık.
          O  heyecanımızdan  casuslar  haber  alıp  anladılar  ki,  hazırlandık.  Daha
          hücum  etmeden  yalnız  ikinci  gün,  Emin  elinde  bir  torba  ile  Menzile
          girdi.  Tam  arkasında  karakol  komiseri,  gizli,  hissettirmeden  girdi
          Emin'in elinde Kitab yerinde yoğurt torbasını gördü, tavrını değiştirdi.
          Her ne ise. Elhasıl:
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55