Page 51 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 51
KASTAMONU LÂHİKASI 53
Risale-i Nur'un intişarına karşı gelen bütün düşman ve casuslara
mukabil bir tek fare çıktı, plânlarını zîr ü zeber etti.
Evet Evet Evet Evet Evet
Hilmi Tahsin Emin Tevfik Said
(Mehmed Feyzi o zaman askerdi, yoktu. Yoksa birinci imza onun hakkı idi.)
* * *
(Ahmed Nazif'in Mektubundan bir parçadır)
Maddî ve manevî borcumuz olan Hizmetleri îfadan kendimizi
çekmek, hissizlik ve bîganelik fıtratımızda ve yaradılışımızda yoktur ki
kalalım. Madem Cenab-ı Hâlık-ı Rahîm bizleri insan yaratmıştır.
İnsanlığın emrettiği Vezaifin binde birini dahi îfa edemediğimiz halde,
büsbütün nasıl bîgane kalalım. Bu hususta mazur görmenizle beraber,
azimkâr ve cefakâr ve fedakâr ve hadsiz mütehammil, Garib ve Kudsî
ve Aziz bir Misafirimiz olan çok kıymetli Üstadımızın biz âsi ve
günahkârların Kalblerini Nurlarla doldurduğu halde, mukabil
borcumuzu, maneviyata uzanamadığımızdan ancak değersiz ve
kıymetsiz olan maddiyatla ödeyebiliriz zannıyla teselli bulmaktayız.
Afv buyurunuz Üstadım.. Dellâl-ı Kur'an'ın nidalarını işiten hangi
Müslüman vardır ki, kulaklarını tıkasın. Hâşâ sümme hâşâ!.
Nurlarınızın şuaı gözlerimizi kamaştırıyor. Kalblerimizi bütün
safiyetiyle Allah'a, Kur'an'a, ve Resul-i Mücteba'ya (A.S.M.) ve İki
Cihan Serveri'nin Aziz Vârislerine bağlıyor ve bağlamıştır. Bu bağ öyle
bir bağ ki, İnayet-i Hak'la hiç bir maddiyyunun ve hiç bir mülhid ve
firak-ı dâllenin değil, bütün dünya kâfirlerinin bütün kuvvetleri bir
araya gelse, bu Kudsî Rabıta-i Kalbiye bağını koparamaz.
ِ
ِ للّ ِ
ِ ِ ر ِ ۪ ب ِِلضفِنم ِ اَذه ِ ِ ِدمحْلَا
َ ِّ ْ َ ْ ٰ ٰ س ْ َ
Zât-ı Fâzılanelerince lüzum görülüp, îcab etmeden hiç bir
zaman Mektub yazmak zahmetlerini ihtiyar etmenize razı olamam. Bu
hususta gücenmek şöyle dursun, kıymetli Üstadımın Kudsî Vazife-
lerinin îfasına mani' teşkil eden işgali, büyük hata ve hürmetsizlik
sayarım.
Ahmed Nazif Çelebi
* * *