Page 65 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 65
ِ
ِ
ِ ٍ
ِ همسا ِ ب
ِ ۪هدم َ ْ ِ ِ ِ ب ِ ح ِ حِبيَُِّلااِء َ شَِنمِن ِ ِ او ِِِِِِِِِِِِ ِ ِ ْ
َ ْ
س َ س
ْ
ْ
ِّ
ِ
ِ
ِ رِو
ِِِِِِِِِ ِ تاقفاوت ِ ِددعب ِِ ِ ِهتاَكربِو ِ ِ ِ للّا ِ ِ ةمح َ َ ِِ ِ مسكيَلع ِِ ِمَلاسلَا ِ ِِِِِ
َ س َ َ
س س َ َ
َ َ
س َّ
ْ ْ َ
ٰ َ
س َ ْ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ تانئاَكلا ِ ِِ باتك ِ ِ ۪ فِ ِ ا ِ تِافورحو ِ ِ تاملَكلا
ْ
َ
ْ
َ
َ َ س س َ
َ
Aziz, Sıddık, âlîcenab Kardeşlerim!
Nur ve Gül Fabrikaların vaziyetlerinden, bu acib zamanda ne
tarzda olduğunu haber vermiyorsunuz. Halbuki bu dünyada en ziyade
alâkadar olduğum onlardır. Her ne ise... Bu defa Hakikatların yemişleri
nev'inde ve Risale-i Nur Talebelerinin medar-ı teşviki olan Letaif-i
Tevafukiyeden birisini, Feyzi'nin sebebiyle ve arzusuyla size gönderildi
(Haşiye). Şöyle ki:
Bir gün tashihat işim yoktu. İşarat-ül İ'caz'ın ت Tevafuku
hakkında yanlışım ve sehvim hatırıma geldi. Bir keffaret-üz zünub aradım.
Birden Lafzullah'ın başı olan ا, Risale-i Nur'un bir muhtasar fihristesi ve
çekirdek-i aslîsi olan İşarat-ül İ'caz'da ve Resail-i Sairede Kerametkârane
vaziyetler gösterdiğini düşündüm. Acaba Lafzullah'ın ل ve ه Harfleri dahi
ne vaziyet gösterecek diye baştan aşağıya bütün İşarat-ül İ'caz'ı
sahifelerdeki satır başları ve nihayetlerini saydım. ل ve ه nin ا gibi
Kerametkârane vaziyetini gördüm. Belki inşâallah, Tevafukta sehivden
gelen kusurlarıma ve yanlışlarıma bu da bir küçük keffaret-üz zünub olur.
Evvelki Mektubda, İşarat-ül İ'caz'da sair hurufatın mecmuu başka bir
tarzda ehemmiyetli bir Vaziyet-i Hârikaları bulunduğuna bir işaret, bir uç,
bir emare gördüğümüzü size yazmıştık; fakat o geniş Sırrı tamamen
görmek çok zamana muhtaç olduğundan, çok ehemmiyetli Vazifeler
şimdilik onunla iştigale müsaade etmedi.
Aziz Kardeşlerim! Bu sıkıntılı zamanda ve tazyikat altında Akıl
ve Kalbi eğlendiren ve keyiflendiren böyle Tefekkühat-ı İlmiyeyi israf
saymayınız. Hüsn-ü niyet öyle bir kimyadır ki; şişeleri, elmasa çevirir;
------------------
(Haşiye): Huruf-u Kur'aniyeyi tercüme ile tahrif, tebdil, tağyir etmek;
mülhidlerin dehşetli cinayetlerine mukabil cihad eden Said, ifratkârane ve
müsrifane Tevafukta çok tedkikatı lüzumsuz değil, manasız olmaz.