Page 62 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 62
64 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
böyle maceralı şeyleri tefekkür etmemek için Kerametkârane gaybî bir
tokat olduğunu anladım.
Risale-i Nur Şakirdlerinden
Salahaddin Çelebi
* * *
ِ
ِ
ِ
ِ ٍ
ِ هم
ِ ۪هد ِ محب ِ ِ ِ حِبيَُِّلااِء َ شَِنمِناو ِِِِِِِِِِِِ ِهناحبس ِ ِ ِ ِ سا ِ ب
ْ َ
ْ َ
ْ
ْ
س َ س
س َ َ ْ س
ْ
ِّ
ِ
ِ
انَلِم ِ ت ِ ْلسرَا ِ َٓ ام ِ َ ِتافورحِددع ِ بِهتاَكربِو ِ ِ ِ للّا ِةمحر ِوِِِمسك ِ يَلعِِِ ِ مَلاسلَا
َ َ
ْ
ٰ َ
َ َ س س َ َ
ْ َ
س ْ
َ
َ س س
س َّ
س َ ْ
َ ْ
Aziz Kardeşlerim!
ٍ
ِ
ٍ
Âhirzamana işaret eden Hadîsin âhirinde ِةبِيَطِةرجش ِ َكِ ِ ةب ِ ِيَطِةم ِ لَكِلاثم
َ َ َ
َ َ
َ
َ
َ
ِّ
ِّ
Âyetine dair iki dakika içinde ve Hadîsin işaretini tashih ânında âni
olarak mücmelen hatıra gelen İşaret-i Gaybiyenin gayet acelelik ile
Tevafuk-u Cifrîsinde, zararsız bir küçük sehiv vuku' bulmuş idi. O
vakitten beri daha ona dikkat etmemiştim. Bu defa, cidden ve
Hakikaten Mübarekler Heyeti'nin cem' ve te'lif ettikleri Lâhika
Risalesi'nin o Âyete dair fıkranın Kitabetinde bir kasdî sehiv gördüm.
O ihtardarane kasdî sehiv, benim kusurkârane sehvimi bildirdi. O çok
müdakkik ve çok mübarekler heyetine beni çok minnetdar ve mesrur
ِ
ة
eyledi. Şöyle ki: ِبِيَط ِ َ ِ ةملَك ِ makamı, bin iki (1002) diye sehven
ِ
َ
ِّ
yazılmıştı. ط sayılmamış; doğrusu, bin onbirdir (1011). Risalet-ün
Nur'un makamına onüç farkla Tevafuk etmekle beraber, izafeden
tavsife geçse ِةيرونِةَلاسر olur. Bir ى ve ه ilâve olur ve şedde gider bir
ِ
ِ
ٌ َّ س ٌ
َ
ن noksan olur. Fakat ِةبِيَط deki tenvin, bir derece vakfolduğundan
َ
ِّ
sayılmazsa, tam tamına bir tek farkla; medde sayılmazsa, farksız olarak
Tevafuk eder.