Page 59 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 59

KASTAMONU LÂHİKASI                                                                                      61


                  Hem  Hâdisat-ı  Bereketin  aynı  zamanında,  Risale-i  Nur'un  bir
           Kerameti olarak, bir Şakirdinin binlerce lira kıymetinde hanesini, ona pek
           yakın  dehşetli  bir  yangından  fevkalme'mul  bir  surette  Risale-i  Nur'un
           Bereketiyle kurtulması ve Risale-i Nur Tercümanına Âhiret cihetinde çok
           alâkadarlık gösteren bir hanım, o dehşetli yangında yanan hanenin üçüncü
           katında bulunan elmas ve mücevherat ve altunlarını kurtarmak için koşup
           çıktığı  vakit,  ateş  her  tarafı  sarmış,  mücevheratını  kurtaramadığı  gibi,
           kendi  nefsini  de  bütün  bütün  tehlike-i  kat'iyyede  gördüğü  dakikada,
           Risale-i  Nur  Tercümanı,  o  ateşten  Talebesinin  hanesini  kurtarmasına
           şiddetli Dua ederken, o bîçare hanım hatırına gelmiş; acaba o yangında o
           Âhiret hemşirem bulunmasın diye ona da -Risale-i Nur'u Şefaatçi yaparak-
           Dua etmiş. "Ya Rabbi ona merhamet eyle!" niyaz etmiş. Aynı zamanda,
           o  hanım  pencereyi  kırmış,  kendini  iki  kat  yükseklikten  avluya  atmış,
           fevkalâde bir surette ne incinmiş, ne de bir yeri kırılmış. Hem bakırı ve
           demiri  eriten  o  dehşetli  ve  şiddetli  yangından,  -bütün  konak  yandıktan
           sonra- bütün mücevheratı ve altunu hiç biri zayi' olmayarak, bozulmayarak
           bir un onu muhafaza etmiş; bulmuş, almış. Risale-i Nur'un Bereketinden,
           hem canını, hem malını kurtarmış. Hem mezkûr hâdisat zamanında vuku'
           bulması  münasebetiyle,  Risale-i  Nur'un  Kerametkârane  iki  tokadı,  aynı
           anda, vazifece ehemmiyetli iki mütecaviz ve muacciz iki adamın tecavüz
           ve taciz ânında birinin kafasına, diğerinin ciğerine vurması (Haşiye), bizde
           hiç bir şübhe bırakmadı ki, Hizmet-i Kur'an'daki İnayet-i Rabbaniyenin bir
           Hıfz  u  Himayet  sillesidir.  "Artık  yeter,  durunuz!  Tokada  müstehak
           oldunuz" diye manen söylemesidir...

                                           * * *
                                        (Otuzbir,  otuzikinci  Âyetlerin  Risale-i
                               Nur'a  işaretlerini  istihrac  etmeğe  muvaffak  olan
                               Ahmed Nazif ve oğlu Salahaddin, Risale-i Nur'un
                               ehemmiyetli  Şakirdlerinden  olduğundan,  Sala-
                               haddin'in  şu  fıkrası,  Yirmiyedinci  Mektub'un
                               fıkraları içine girmeğe lâyıktır.)

                  1358  senesi  Danzig'den  çıkan  bir  kıvılcım  Avrupa  içerisine
           sür'atle  yayılarak  büyük  bir  yangın  halini  aldığından,  bütün  milletler
           seferî vaziyetinde bulunduğundan Türkiye de kısmî
                  ------------------
                  (Haşiye):  Evet  o  mütecavizlerden  birisi  dehalet  etti,  ölümden  kurtuldu;
           diğeri bir sene azab çekti, hem öldü.
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64