Page 251 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 251
ESKİŞEHİR HAYATI 253
mes'ul etmek arzusunda bulunuyorlar. Ben de, aleyhimizdeki mülhid
zâlimleri, siyaseti dinsizliğe âlet etmeleri ile itham ediyorum. Ve onların
medar-ı ittihamı olan bu müdhiş manayı bildirmemek için bana isnad
ettikleri: "Said, Dini siyasete alet ediyor" cümlesiyle setre çalışıyorlar.
Madem öyledir, her halde beni mahkûm etmek istiyorlar. Ben de ehl-i
dünyaya derim: Bu ihtiyarlıktaki bir - iki senelik ömür için lüzumsuz
tezellüle tenezzül etmem.
.........................................................................................
Beşinci Umde: "Dört Nokta" dır.
Birinci Nokta: Kararnamede, kelimeler üzerinde oynanılıyor. Bir
kelimenin, kasdî olmadığı halde, bir manasında târiz çıkarıyorlar. Halbu-
ki, Risale-i Nur'da hedef bütün bütün ayrı olduğundan; Kelimatındaki
kasde makrun olmayan târizler değil, belki tasrihler de bulunsa şayan-ı
afv ve müsamahadır. Bu noktayı izah eden bu misal mikyasdır. Meselâ:
Ben bir maksadımı hedef ederek yoluma koşup gidiyorum. İhtiyarsız,
yolumda koşarken büyük bir adama çarpıp, o adam yere düşse. Desem:
"Efendim, Affet Ben, maksadıma gidiyordum. Bilmeyerek çarpıldım."
Elbette affeder ve gücenmez. Eğer kasdî olarak bir parmağı o adama taciz
suretinde kulağına iliştirsem,hakaret telâkki edecek ve benden gücenecek.
.........................................................................................
Risale-i Nur'un hedefi İman ve Âhiret olduğundan, Harekât-ı İlmiye
ve Fikriyesinde ehl-i dünyanın siyasetine çarpsa ve şiddetli kelimat
bulunsa, şayan-ı afv ve müsamahadır. Maksadımız size ilişmek değildir,
hedefimizde yürüyoruz.
.........................................................................................
Dünyada hiç misli görülmemiş bir haksızlığa mâruz kaldım.
Şöyleki:
Son Müdafaatım ve üç İtiraznamem ile, yirmi cihetle kat'i delillerle
yüzaltmış üçüncü Maddenin bana temas etmediğini ve yirmi senede
yazılan yüzyirmi Risalemin içinde, kendilerince medar-ı tenkid yirmi
Kelimeden aşağı mahdud bir kaç nokta bulunmasiyle, ayrı ayrı zamanda
yazılmış kıymetdar ve menfaatli ve uhrevî ve avrupa feylesoflarının
dinsiz ve mülhid şakirdlerine karşı, -Darül-