Page 246 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 246

248                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          son müdafaatımda daha fazla izahat ve tafsilât vardır.

                 .........................................................................................


                                                               ِ
                                                     ِ
                                              ِ
                  س

                    دسلا    ِ  هم  ِ ِ  َ ُ       ف   لا     ۞    ِييثن   ُلاْا   ِّ ظح  لثم      ِرَك َّذلل  Ayetlerinin,
                                                   ُ ْ
                                                َ
                                     ْ َ َ ْ
                    ُ ُّ ُ
                           ِّ
          eskidenberi  medeniyetin  itirazına  karşı  bütün  Tefsirlerde  bulunan  bir
          Hakikat ve gayet kat'i ve şüphesiz bir Cevab-ı İlmî, iddianamede benim
          aleyhimde nasıl istimâl edilebilir?

              İddianamede, yine Fihristeden naklen, Huruf-u Kur'aniye ve Zikriye-
          nin tercümeleri yerlerini tutmadıklarından medar-ı tenkid beyan ediliyor.
          Bu  mes'ele,  sekiz  sene  mukaddem  olmuş  bir  mes'eledir  ve  hiçbir  itiraz
          kabul  etmez  bir  Hakikat-ı  İlmiyedir.  Ondan  hayli  zaman  sonra,  bu
          zamanın bazı mukteziyatına göre tercüme edilmesinin hükûmetce kabûlü
          ne suretle o Hakikat-ı İlmiyeyi aleyhime çevirir.

              Mescidimizin  kapanması  münasebetiyle,  dört  noktadan  ibaret,  bana
          vahşiyane  zulmeden  Nahiye  Müdüriyle  bir  kaç  arkadaşı  ve  Kaza
          Kaymakamının,  şahıslarına  ve  memuriyetlerinin  sû-i  istimallerine  karşı
          bir şekvanamedir ki; o Risaleyi kimseye vermedim. Çünki, hiç kimsede
          bulunmamıştır.

              .........................................................................................

              Onuncu  Sözün  Tevafukatındandır  ki;  Onuncu  Sözün  Satırları  hem
          Te'lif tarihine, hem Dini dünyadan tefrik eden lâdinî cumhuriyetin ilânına
          Tevafuk  ediyor  ki,  Haşrin  inkârına  bir  emaredir.  Yani  o  fıkranın  meali
          budur: "Madem cumhuriyet Dine, dinsizliğe ilişmiyor, prensibiyle bîtara-
          fane kalıyor; ehl-i dalâlet ve ilhad, cumhuriyetin bu bîtaraflığından isti-
          fade  etmekle,  Haşrin  inkârını  izhar  etmeleri  muhtemeldir."  demektir.
          Yoksa hükûmete bir taarruz değildir; belki hükûmetin bîtarafane vaziye-
          tine  işarettir.  Elhak,  bundan  dokuz  sene  evvel,  Onuncu  Söz,  sekizyüz
          Nüsha yayılmasiyle, ehl-i dalâletin kalblerindeki inkâr-ı haşri kalblerinde
          sıkıştırdı;  lisanlarına  getirmelerine  meydan  vermedi;  ağızlarını  tıkadı.
          Onuncu Sözün Harika Bürhanlarını gözlerine soktu.

              Evet  Onuncu  Söz,  Haşir  gibi  bir  Rükn-ü  Azim-i  İmanın  etrafında
          çelikten  bir   Sur   oldu   ve   ehl-i dalâleti  susturdu.  Elbette   Hükûmet-i
   241   242   243   244   245   246   247   248   249   250   251