Page 248 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 248

250                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          ihtilâtdan  memnu'  olduğumdan  ve  dört  -  beş  saatta  yazılan  uzun itiraz-
          name, elbette çok müşevveş ve noksan olacaktır. Nazar-ı müsamaha ile
          bakmanızı temenni ederim.

                                            * * *


                            CEZA HÂKİMİNE SON MÜDAFAA

                                                ِ
                                        هنا   ح   بس    ه      مس  ِ   ب ا
                                          َ ُ َ
                                            ْ ُ
                                                  ْ

              Altmış küsûr sahifeden ibaret olan ithamkârane kararnamedeki
          -oniki sahife- şahsıma aid kısmına karşı Müdafaamdır:

              Kararnamede  aleyhimizde  zikredilen  maddelere  karşı,  mahkemenin
          zabtına  geçen  Müdafaatımda  kat'î  cevabları  vardır.  Bu  kararname
          namındaki asılsız ve vehimli ithamnameye karşı, ondokuz sahifeden iba-
          ret İtiraznamemi ve yirmidokuz sahifeden ibaret son Müdafaatımı ibraz
          ediyorum.  Bu  iki  Müdafaa,  sorgu  Hâkimlerinin  kararnamelerinin  bütün
          muaheze noktalarını ve esas ithamlarını kat'i bir surette reddile çürütüyor,
          asılsız olduğunu gösteriyor. Yalnız burada, bu kararnamenin istinad ettiği
          ve itham edenlerin nereden aldandıklarını, bu asılsız muahezeyi nereden
          iktibas ettiklerini gösterir "Beş Umde" olarak söyliyeceğim.

              Birincisi: Risale-i Nur'un, yüzyirmi parçasından iki-üç-dört parçasın-
          da  onbeş  fıkrayı  bahane  tutup,  beni  ve  Risale-i  Nur'u  hükûmetin
          prensiplerine  muhalif  ve  rejimine  karşı  muarız  ve  emniyet-i  dahiliyeyi
          ihlâle teşebbüs ithamı ile gayet asılsız bir dâvaya elcevab:

              Ben  de  derim:  Acaba  umum  avrupanın  mal-ı  müşterekesi  olan
          medeniyet ve yalnız bu zaman ilcaatına binaen Hükûmet-i Cumhuriyenin
          o  medeniyetin  bir  kısım  kanunlarını  kabul  etmesiyle,  o  medeniyetin
          menfaatli değil, belki kusurlu kısmına, Hakaik-i Kur'aniye hesabına olan
          müdafaat-ı ilmiyeme hangi suretle "Hükûmetin prensibine ve hükûmetin
          rejimine muhalif" ve "Hükûmetin inkılâbı aleyhine hareket" namı verili-
          yor?  Acaba  bu  Hükûmet-i  Cumhuriye,  Avrupa  medeniyetinin  kusurlu
          kısmının  dâva  vekilliğine  tenezzül  eder  mi?  O  kusurlu  medeniyetin
          İslâmiyete muhalif kanunları, eski
   243   244   245   246   247   248   249   250   251   252   253