Page 257 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 257

ESKİŞEHİR   HAYATI                                                                                                        259


           yüzyirmi Risale, O Hizmetin Tercümanları olmuş. Ve O Hizmetle, koca
           avrupa  feylesoflarına  meydan  okuyup,  esasları  zîr  ü  zeber  edilmiş.
           Elbette O tesirli Hizmet ya dahilde gayet müdhiş bir netice verir, veyahud
           gayet nâfi ve yüksek ve ilmî bir semere verecek. Onun için, göz boyamak
           nevinde ve efkâr-ı âmmeyi aldatmak tarzında ve hakkımızda zalimlerin
           entrikalarını,  yalanlarını  setretmek  suretinde,  çocuk  oyuncağı  gibi  bana
           bir sene ceza verilmez. Benim emsalim, ya idam olur, darağacına müfte-
           hirane çıkarlar, veyahud lâyık olduğu makamda serbest kalırlar.

               Evet, binler lira kıymetinde elmasları çalabilen mâhir bir hırsız, on
           kuruşluk  bir  cam  parçasına  hırsızlık  etmekle  elmas  çalmış  gibi  aynı
           cezaya  kendini  mahkûm  etmek;  dünyada  hiçbir  hırsızın,  belki  hiçbir
           zîşuurun  kârı  değildir.  Böyle  bir  hırsız  kurnaz  olur.  Böyle  nihayet
           derecede eblehane hareket etmez.

               Ey  efendiler!  Haydi,  vehminiz  gibi  ben  o  hırsız  gibi  oldum.  Ben
           Isparta nahiyelerinden perişan, bir köyde dokuz sene İnzivada bulunan ve
           şimdi benimle beraber gayet hafif bir cezaya mahkûm olan safdil beş-on
           biçarelerin  Fikirlerini  hükûmet  aleyhine  çevirmekle,  kendini  ve  Gaye-i
           Hayatı  olan  Risalelerini  tehlikeye  atmaktan  ise;  eski  zamanda  olduğu
           gibi,  Ankarada  veya  İstanbulda  büyük  bir  memuriyette  oturup,  binler
           adamı  takip  ettiğim  maksada  çevirebilirdim.  O  vakit,  böyle  zelilâne
           mahkûmiyet  değil,  belki  Mesleğime  ve  Hizmetime  münasip  bir  İzzetle
           dünyaya  karışabilirdim.  Evet,  fahr  ve  temeddüh  niyetiyle  değil,  belki
           mecburiyet  ve  mahcubiyetle,  hodfüruşane  eski  bir  kısım  riyakârlığımı
           hatırlatmakla;  beni  ehemmiyetsiz,  vücudundan  istifade  edilmez,  âdi
           mertebeye sukut ettirmek istiyenlerin yanlışlarını göstermek için derim:

               "İki  Mekteb-i  Musibet  Şehadetnamesi"  namındaki  matbu  eski
           Müdafaatımı görenlerin tasdikiyle, Otuz Bir Mart Hadisesinde bir Nutuk
           ile,  isyan  etmiş  sekiz  taburu  itaate  getiren  ve  bir  zaman  gazetelerin
           yazdıkları  gibi,  İstiklâl  Harbinde  "Hutuvat-ı  Sitte"  nâmında  bir  Makale
           ile,  İstanbuldaki  Efkâr-ı  Ulemayı  ingiliz  aleyhine  çevirip,  harekât-ı
           milliye  lehinde  ehemmiyetli  Hizmet  eden  ve  Ayasofyada  binler  adama
           Nutkunu  dinlettiren  ve  Ankaradaki  Meclis-i  Meb'usanın  şiddetli  alkış-
           lamasiyle  karşılanan;  ve  yüz  elli  bin  banknot,  yüz  altmış  üç  meb'usun
           imzasile Medrese ve Darül-Fünuna
   252   253   254   255   256   257   258   259   260   261   262