Page 258 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 258
260 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
tahsisatı kabul ettiren; ve Reisicumhurun hiddetine karşı, divan-ı riyasette
(Hâşiye) Kemal-i Metanetle fütur getirmeyerek mukabele edip, Namaza
davet eden; ve Darül - Hikmetil - İslâmiyede, hükûmet-i ittihadiyenin
ittifakiyle, Hikmet-i İslâmiyeyi avrupa hükemasına tesirli bir suretde
kabul ettirmek Vazifesine lâyık görünen; ve Cephe-i Harbde yazdığı ve
şimdi müsadere edilen "İşârâtül-İ'caz" o zamanın baş kumandanı olan
Enver Paşa'ya o derece kıymetdar görünmüş ki; kimseye yapmadığı bir
hürmetle, istikbaline koştuğu o Yadigâr-ı Harbin Hayrına, Şerefine
hissedar olmak fikriyle, İşârâtül-İ'cazın Tab'ı için kâğıdını vererek,
Müellifinin harbdeki Mücâhedâtı takdirkârâne yâdedilen bir adam; böyle
âdi bir beygir hırsızı veyahud kız kaçırıcı ve bir yankesici gibi en aşağı
bir cinayetle kendini bulaştırıp, İzzet-i İlmiyesini ve Kudsiyet-i Hizmetini
ve kıymetdar binler dostlarını rezil edip sukut edemez ki; siz onu bir
senelik ceza ile mahkûm edip, âdi bir keçi, koyun hırsızı gibi muamele
edesiniz... Ve sebebsiz, on sene sıkıntılı bir tarassudla ta'zib ettikten
sonra; şimdi de bir sene hapis ile beraber, bir sene de nezaret altında
tutmak suretiyle (padişahın tahakkümünü kaldıramadığı halde) garazkâr
bir hafiyenin veya âdi bir polisin tahakkümü altında azab vermekten ise,
idam edilmesini daha evlâ görür. Eğer böyle bir adam dünyaya karışsaydı
ve karışmaya arzusu olsaydı ve Hizmet-i Kudsiyesi müsaade etseydi,
Menemen Hâdisesinin ve Şeyh Said vâkıasının onar misli olacak bir
tarzda karışırdı. Dünyaya işittirecek bir top sadası, bir sinek sadasına
inmiyecekdi.
Evet, Hükûmet-i Cumhuriyenin nazar-ı dikkatine arzediyorum ki;
beni bu belâya sevkeden gizli komitenin yaptığı tedabir ve ettiği
propaganda ve entrikalar bu hali gösteriyor. Çünki, hiç bir hâdisede
görülmemiş bir tarzda umumî bir propaganda, bir entrika ve bir dehşet
aleyhimize döndüğüne delil şudur ki: Altı aydır, yüzbin dostum varken,
hiç biri bana bir Mektub yazamadı, bir Selâm gönderemedi;
------------------
(Hâşiye): Eski Said söz istiyor, diyor ki: "Onüç senedir beni konuşturmadınız.Şimdi,
madem beni nazara alıp, sizi ittiham altına alıyorlar ve sizden korkuyorlar; elbette benim
onlarla konuşmam lâzım geliyor. Gerçi benlik, enaniyet çirkindir; fakat mağrur ve muannid
enaniyetlilere karşı, haklı bir surette ve sırf kendisini müdafaa ve muhafaza etmek için benlik
göstermek lâzım geliyor. Onun için, Yeni Said gibi; mahviyetle, mülâyimane konuşamı-
yacağım." Ben de ona söz verdim. Fakat enaniyetlerine, temeddühlerine iştirak etmiyorum.