Page 287 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 287
KASTAMONU HAYATI 289
kurtarıyor; Tarikat ve Şeyhlik ise, Velâyet mertebeleri kazandırıyor. Bir
adamın Îmanını kurtarmak ise, on Mü’mini Velâyet derecesine çıkarmak-
tan daha mühim ve daha Sevablıdır. Çünki: Îman, Saadet-i Ebediyeyi
kazandırdığı için bir Mü’mine küre-i arz kadar bir Saltanat-ı Bâkiyeyi
te'min eder. Velâyet ise, Mü’minin Cennet'ini genişletir, parlattırır. Bir
adamı Sultan yapmak, on adamı vali yapmaktan daha sevablı bir
Hizmettir.
İşte bu dakik Sırrı senin Isparta'lı Kardeşlerin bir kısmının Akılları
görmese de umumunun keskin Kalbleri görmüş ki; benim gibi biçare,
günahkâr bir adamın arkadaşlığını, Evliyâlara eğer bulunsaydı Müctehid-
lere dahi tercih ettiler. Bu Hakikata binâen; bu şehre bir Kutub, bir Gavs-ı
Âzam gelse, "Seni on günde Velâyet derecesine çıkaracağım." dese; sen,
Risale-i Nur'u bırakıp onun yanına gitsen, Isparta Kahramanlarına
arkadaş olamazsın!
Said Nursî
* * *
ِ
ِ
هنا ح بس همساب
َ ُ َ
ْ ُ
ْ
Risale-i Nur Talebelerinden bir kısım Kardeşlerimin, benim haddi-
min çok fevkınde hüsn-ü zanlarını ta'dil etmek için ihtar edilen bir
muhaveredir.
Bundan kırk sene evvel, büyük Kardeşim Molla Abdullah (Rahme-
tullahi Aleyh) ile bir muhaveremi hikâye ediyorum :
O merhum Kardeşim, Evliya-i Azîmeden Hazret-i Ziyaeddinin
(Kuddise sırruhu) Has Müridi idi. Ehl-i Tarikatça, Mürşidinin hakkında
müfritane muhabbet ve hüsn-ü zan etse de, makbul gördükleri için, o
merhum Kardeşim dedi ki: "Hazret-i Ziyaeddin, bütün Ulûmu biliyor;
Kâinatta, Kutb-u Âzam gibi herşeye ıttılaı var." Beni, Onunla rabtetmek
için hârika Makamlarını beyan etti. Ben de o Kardeşime dedim ki: "Sen
mübalâğa ediyorsun. Ben Onu görsem, çok mes'elelerde Onu ilzam
edebilirim. Hem sen, benim kadar hakikî Onu sevmiyorsun. Çünki,
Kâinattaki Ulûmları bilir bir Kutb-u Âzam suretinde tahayyül ettiğin bir
Ziyaeddin'i seversin; yâni o ünvan ile bağlısın, muhabbet edersin. Eğer
perde-i gayb açılsa, Hakikatı görünse,