Page 311 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 311

KASTAMONU   HAYATI                                                                                                   313



                                                      ِ
                                         هنا   ح   بس    ه      ِ      مس اب
                                           َ ُ َ
                                             ْ ُ
                                                    ْ


               Azîz Kardeşlerim,

               Bu  defa  yazılarınızda  İhlâs  Risalelerini  gördüğüm  için,  sizi,  o  gibi
           Risalelerin Dersine havale edip, ziyade bir Derse ihtiyaç görmedim. Yal-
           nız bunu ihtar ediyorum ki: Mesleğimiz, Sırr-ı İhlâsa dayanıp, Hakaik-ı
           Îmaniye  olduğu  için,  hayat-ı  dünyaya,  hayat-ı  içtimaiyeye  mecbur
           olmadan karışmamak ve rekabete, tarafgirliğe ve mübarezeye sevkeden
           hâlâttan tecerrüd etmeğe mesleğimiz itibariyle mecburuz. Binler teessüf
           ki; şimdiki müdhiş yılanların hücumuna mâruz bîçare Ehl-i İlim ve Ehl-i
           Diyanet,  sineklerin  ısırması  gibi  cüz'î  kusuratı  bahane  ederek,  birbirini
           tenkid ile, yılanların ve zındık münafıkların tahribatlarına ve kendilerini
           onların  eliyle  öldürmesine  yardım  ediyorlar.  Gayet  muhlis  bir  Kardeşi-
           mizin  Mektubunda,  bir  ihtiyar  Âlim  ve  Vâizin  Risale-i  Nur'a  zarar
           verecek  vaziyette  bulunması;  benim  gibi  binler  kusurları  bulunan  bir
           bîçarenin ehemmiyetli mâzerete binâen, bir Sünneti terkettiğim bahane-
           siyle şahsımı çürütüp Risale-i Nur'a ilişmek istemiş.

               Evvelâ:  Hem  o  Zât,  hem  sizler  biliniz  ki,  ben,  Risale-i  Nurun
           Hizmetkârıyım  ve  o  dükkânın  bir  Dellâlıyım.  Risale-i  Nur  ise,  Arş-ı
           Âzama bağlı olan Kur'an-ı Azîmüşşan ile bağlanmış bir hakikî Tefsirdir.
           Benim şahsımdaki kusurat Ona sirayet etmez.

               Sâniyen: O Vâiz ve Âlim Zâta, benim tarafımdan Selâm söyleyiniz...
           Benim  şahsıma  olan  tenkidini,  itirazını  başım  üstüne  kabul  ediyorum.
           Sizler  de,  o  Zâtı  ve  onun  gibileri  münakaşaya  ve  münazaraya  sevket-
           meyiniz; hattâ tecavüz edilse de, beddua ile de mukabele etmeyiniz. Kim
           olursa olsun; madem Îmanı var, o noktada Kardeşimizdir. Bize düşmanlık
           da  etse,  mesleğimizce  mukabele  edemeyiz.  Çünki  daha  şiddetli
           düşmanlar ve yılanlar var. Elimizde Nur var, topuz yok! Nur incitmez,
           ışığıyla  okşar.  Ve  bilhassa  Ehl-i  İlim  olsa,  İlimden  gelen  enaniyeti  de
           varsa,    enaniyetlerini     tahrik     etmeyiniz.    Mümkün    olduğu    kadar
                                         ِ
                                ِ
                 ًم
                  ار ِ   ك   او   ر   م ِوغللاب   اورم   اذا   و  Düsturunu rehber ediniz. Hem o Zât,
                ا
                              َّ
                          َ ُّ
                                    ُّ
                   َ
                                          َ َ َ
                             ْ
           madem evvelce Risale-i Nura
   306   307   308   309   310   311   312   313   314   315   316