Page 438 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 438
440 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
Meyve Risalesinden Yedinci Mes'ele
(Denizli hapsinde bir Cuma gününün mahsulüdür)
۞ ب و َا رق ه وَا ِر صبْلا حمَل َك َّلاا ةعاسلا رمَا و ٓام
ِ ِ
ُ َ ْ ُ َ ْ َ َ ِ ْ َ َّ ُ ْ َ َ
ٰلا ِ ُظ ر َ ْ ْ ةد ۞ ف نا َ حاو سفنَك ِ ا ٰلا مُكث َ ْ ُ َلا ب ع و م ُ ْ خ ام
ِ
َ ْل ق ُك
ْ َ
َ
ْ
َ
َ
ٰ ت وم ْلا ِ يِح ُ ْ ِ ذ ل ك َل م نا ِ ا َ ْ َ عب ض رلاْا ِ يِح ي فيَك ِ ٰ ا للّ ت مح َ َ ْ ِ َ ٰا ث ا ر ر
ِ
ِ
توم د
َ
ْ َ َ َ
َّ ٰ َ
ُ َ ْ
ْ
ْ
ْ َ
ِّ
َ
ٌ َ ري دق ء َشَ لُك ِ ٰ لَع وه و
ْ
َ َ ُ
Bir zaman Kastamonu'da "Hâlikımızı bize tanıttır" diyen lise talebe-
lerine sâbık Altıncı Mes'elede mektep fünununun dilleriyle verdiğim
Dersi, Denizli Hapishânesinde benimle temas edebilen mahpuslar okudu-
lar; tam bir Kanaat-ı Îmâniye aldıklarından, Âhirete bir iştiyak hissedip,
"Bize Âhiretimizi de tam bildir; tâ ki nefsimiz ve zamanın şeytanları bizi
yoldan çıkarmasın, daha böyle hapislere sokmasın" dediler. Ve Denizli
hapsindeki Risale-i Nur Şakirdlerinin ve sâbıkan Altıncı Mes'eleyi
okuyanların arzulariyle, Âhiret Rüknünün dahi bir hülâsasının beyanı
lâzım geldi. Ben de, Risale-i Nurdan bir kısa hülâsa ile dedim:
Nasılki Altıncı Mes'elede biz Hâlikımızı Arzdan, Semavattan sorduk;
onlar, fenlerin dilleriyle Hâlikımızı bize güneş gibi tanıttırdılar; aynen biz
de, Âhiretimizi, başta o bildiğimiz Rabbimizden, sonra Peygamberimiz-
den (A.S.M.) sonra Kur'ânımızdan, sonra sair Peygamberler ve Mukad-
des Kitablardan, sonra Melâikelerden, sonra Kâinattan soracağız.
İşte evvelâ birinci mertebede, Âhireti Allah'tan soruyoruz. O da,
bütün gönderdiği Elçileriyle ve Fermanlariyle ve bütün İsimleriyle ve
Sıfatlariyle: "Evet Âhiret var ve sizi oraya sevkediyorum!" Ferman edi-
yor. Onuncu Söz, oniki parlak ve kat'î "Hakikat"lar ile, Esma-i Hüsnadan
bir kısım İsimlerin Âhirete dair cevablarını isbat ve izah eylemiş. Burada,
o izaha iktifâen gayet kısa bir işaret ederiz.