Page 522 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 522

524                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          İstanbul'dan aldığı "Zülfikar" ve "Asâ-yı Mûsa" ve "Siracinnur"u -ki Hin-
          distan Ulemasına gönderilecekti- Onları alıp, yolda bâzı Hacılara okutup,
          beraber  Medine-i  Münevvere'de,  Keşmir'li  gayet  meşhur  bir  Âlim  ve
          Türkçeyi de güzel bilen bir zata teslim etmiş. O zât da çok takdir edip
          kat'î  te'minat  ile  Hindistan  Ulemasının  merkezine  göndereceğini  ve
          Medine-i  Münevvere'ye  mahsus  olan  mecmualar  da  yetiştiğini  ve  sair
          yerlere  de  gönderilen  mecmualar  selâmetle  yetiştiğini,  Denizli'li  Hâfız
          Mustafa'ya arkadaş olup ve yolda Nurları okuyarak giden, hem genç hem
          Nurcu  iki  Afyon'lu  Hacı  ve  başka  Hacılar,  bu  müjdeli  haberi  bana
          getirdiler. Ve hariçte, Risale-i Nur'un ehemmiyetli revacını ve makbuli-
          yetini müjdelediler.

                                                                    Said Nursî

                                            * * *

                                                 ِ
                                                    ِ
                                          ن   ه  احب ُ ْ    ه       س    مساب
                                          َ َ ُ
                                                   ْ

              Aziz Sıddık Kardeşlerim,

              Siz hiç merak etmeyiniz… Bu yirmi sene yüzer tecrübe ile, İnayet-i
          İlâhiyye  bizi  Himaye  ettiği  ve  dehşetli  zulümlerden  kurtardığı  gibi,  bu
          yeni,  mânasız  ve  bütün  bütün  kanunsuz,  dehşetli,  gaddarane  zulümden
          bizi kurtaracağına kat'î kanaat etmeliyiz. Şayet bir parça sıkıntı, zahmet,
          zarar da görsek, binler derece o zahmetten ziyade ve İhsan-ı İlâhiyye'ye
          ve Sevaba mazhar olmakla beraber, pek çok bîçâre Ehl-i Îmanın Îman-
          larına  başka  bir  tarzda  bir  Kudsî  Hizmet  hükmüne  geçtiğini  Rahmet-i
          İlâhiyye'den  pek  kuvvetli  ümid  ediyoruz.  Bu  hâdisenin  on  vecihle
          kanunsuz olduğunu beyan ediyorum.

              Birincisi:  Üç  mahkeme  ve  üç  ehl-i  vukufun  ve  Ankara'nın  yedi
          makamatının ve adliyelerin elinde iki sene Risale-i Nur tedkikle nazardan
          geçtiği halde, ittifakla, hiç biri muhalif kalmadan hem umum Risalelerin
          beraetine, hem Saidle beraber yetmişbeş arkadaşıyla birlikte beraet edil-
          diği ve bir gün bile ceza verilmediği halde, yeniden evrak-ı muzırra gibi
          onlara el uzatmak, ne derece kanunsuzdur; zerre kadar insafı olan bilir.

              İkincisi:  Dersiniz  ki:  Beraetten  sonra   üçbuçuk  sene  Emirdağ'da
   517   518   519   520   521   522   523   524   525   526   527