Page 763 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 763
Harun Yahya
Hayali Ara Form Archæopteryx
Evrimciler, "tek kanatl›", "yar›m kanatl›" fosillerin neden bulunamad›¤› sorusu karfl›s›nda özellikle bir
canl›dan söz ederler. Bu, hala ›srarla savunduklar› az say›daki ara geçifl formu iddialar›ndan en bilineni olan
Archæopteryx isimli fosil kufltur.
Evrimcilere göre günümüz kufllar›n›n atas› olan Archæopteryx, 150 milyon y›l önce yaflam›flt›. Teoriye gö-
re Velociraptor veya Dromeosaur ismi verilen küçük yap›l› dinozorlar›n bir k›sm›, evrim geçirerek kanat-
lanm›fllar ve uçmaya bafllam›fllard›. Archæopteryx, dinozor atalar›ndan ayr›lan ve yeni yeni uçmaya baflla-
yan ilk canl›yd›. Bu hikaye, hemen her evrimci yay›nda anlat›l›r.
Oysa Archæopteryx'in fosilleri üzerinde yap›lan son incelemeler, bu canl›n›n kesinlikle bir ara geçifl for-
mu olmad›¤›n›, sadece günümüz kufllar›ndan biraz daha farkl› özelliklere sahip, soyu tükenmifl bir kufl tü-
rü oldu¤unu göstermektedir.
Archæopteryx'in iyi uçamayan bir "yar›-kufl" oldu¤u tezi yak›n zamana kadar evrimci çevrelerde çok da-
ha fazla s›kl›kla dile getirilmekteydi. Bu canl›n›n "sternum"unun yani gö¤üs kemi¤inin olmamas› canl›n›n
uçamayaca¤›n›n en önemli kan›t› olar ak gösterilmekteydi. (Gö¤üs kemi¤i, uçmak için gerekli olan kaslar›n
tutundu¤u gö¤üs kafesinin alt›nda bulunan bir kemiktir. Günümüzde uçabilen veya uçamayan tüm kufllar-
da, hatta kufllardan çok ayr› bir familyaya ait olan uçabilen memeli yarasalarda bile bu gö¤üs kemi¤i var-
d›r.)
Ancak 1992 y›l›nda bulunan yedinci Archæopteryx fosili evrimci çevreler aras›nda çok büyük flaflk›nl›k
uyand›rd›. Zira bu son bulunan Archæopteryx fosilinde evrimcilerin çok uzun zamand›r yok sayd›klar› gö-
¤üs kemi¤i vard›. Nature dergisinde bu yeni bulunan fosil flöyle anlat›l›yordu:
Son bulunan yedinci Archæopteryx fosili, uzun zamand›r varl›¤›ndan flüphe edilen, ama hiçbir zaman ispatlana-
mayan bir dikdörtgensel gö¤üs kemi¤inin varl›¤›na iflaret ediyor. Bu canl›n›n uzun mesafelerde uçufl yetene¤i
hala spekülasyona dayal›, ama gö¤üs kemi¤inin varl›¤› güçlü uçufl kaslar›n›n oldu¤unu gösteriyor. 47
Bu bulgu, Archæopteryx'in tam uçamayan bir yar›-kufl oldu¤u yönündeki iddialar›n en temel dayana¤›-
n› geçersiz k›ld›.
Öte yandan, Archæopteryx'in gerçek anlamda uçabilen bir kufl oldu¤unun en önemli kan›tlar›ndan bir
tanesi de hayvan›n tüylerinin yap›s› oldu. Archæopteryx'in günümüz kufllar›n›nkinden farks›z olan asimet-
rik tüy yap›s›, canl›n›n mükemmel olarak uçabildi¤ini gösteriyordu. Ünlü paleontolog Carl O. Dunbar'›n
belirtti¤i gibi, "tüylerinden dolay› bu yarat›k tam bir kufl özelli¤i gösteriyordu." 48
Archæopteryx'in tüylerinin ortaya ç›karm›fl oldu¤u bir baflka gerçek, bu canl›n›n s›cakkanl› olufluydu. Bi-
lindi¤i gibi sürüngenler ve dinozorlar so-
¤ukkanl›, yani vücut ›s›lar›n› kendileri üret-
meyen, çevrenin vücut ›s›lar›n› etkiledi¤i
canl›lard›r. Kufllarda bulunan tüylerin en
önemli fonksiyonlar›ndan bir tanesi ise, vü-
cut ›s›s›n› korumalar›d›r. Archæopteryx'in
tüylü olmas›, bunun dinozorlar›n aksine s›-
cakkanl› oldu¤unu, yani vücut ›s›s›n› koru-
maya ihtiyac› olan gerçek bir kufl oldu¤unu
gösteriyordu.
Evrimcilere göre Velociraptor veya Dromeosaur ismi verilen küçük
yap›l› dinozorlar›n bir k›sm›, evrim geçirerek kanatlanm›fllar ve uç-
maya bafllam›fllard›. Archæopteryx, dinozor atalar›ndan ayr›lan ve
yeni yeni uçmaya bafllayan ilk canl›yd›. Bu hayali hikaye, hemen
her evrimci yay›nda anlat›l›r.
Adnan Oktar 761