Page 768 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 768

Memelilerin Kökeni


                       Evrim teorisi, daha önce de belirtti¤imiz gibi, denizden evrimleflerek ç›kan hayali birtak›m canl›lar›n sü-
                  rüngenlere dönüfltü¤ünü, kufllar›n da sürüngenlerin evrimleflmesiyle olufltu¤unu iddia eder. Ayn› senaryoya
                  göre sürüngenler yaln›zca kufllar›n de¤il, ayn› zamanda memelilerin de atas›d›rlar. Oysa vücutlar› pullarla
                  kapl›, so¤ukkanl› ve yumurtlayarak ço¤alan sürüngenler ile, vücutlar› tüylü, s›cakkanl› ve do¤urarak ço¤alan

                  memeliler aras›nda çok büyük yap›sal uçurumlar vard›r.
                       Bu uçurumlar›n bir örne¤i, sürüngenlerin ve memelilerin çene yap›lar›d›r. Memelilerde alt çenede tek bir
                  kemik vard›r ve difller bu kemi¤in üzerine oturur. Sürüngenlerde ise alt çenenin her iki yan›nda üçer tane kü-

                  çük kemik bulunur. Bir baflka temel farkl›l›k, tüm memelilerin orta kulaklar›nda üç tane kemik (örs, üzengi ve
                  çekiç kemikleri) bulunmas›d›r; buna karfl›l›k tüm sürüngenlerde orta kulakta tek bir kemik yer al›r. Evrimci-
                  ler, sürüngen çenesinin ve sürüngen kula¤›n›n aflamal› olarak memeli çenesine ve kula¤›na dönüfltü¤ünü id-
                  dia ederler. Bunun nas›l gerçekleflti¤i sorusu elbette cevaps›zd›r. Özellikle tek kemikten oluflan bir kula¤›n üç
                  kemikli hale nas›l dönüfltü¤ü ve iflitme duyusunun bu s›rada nas›l devam etti¤i, asla cevaplanamayan bir so-

                  rudur.
                       Nitekim sürüngenlerle memelileri birbirine ba¤layabilecek tek bir ara form fosili dahi bulunamam›flt›r. Bu
                  yüzden evrimci paleontolog Roger Lewin, "ilk memeliye nas›l geçildi¤i hala bir s›rd›r" demek zorunda ka-

                  l›r. 60
                       20. yüzy›l›n en büyük evrim otoritelerinden ve Neo-Darwinist teorinin kurucular›ndan biri olan George
                  Gaylord Simpson ise, evrimciler aç›s›ndan çok flafl›rt›c› olan bu gerçe¤i flöyle ifade eder:
                       Dünya üzerindeki yaflam›n en kafa kar›flt›r›c› olay›, Mezozoik Ça¤›'n›n, yani sürüngenler devrinin, memeliler dev-
                       rine aniden de¤iflmesidir. Sanki bütün baflrol oyunculu¤unun çok say›da ve türdeki sürüngenler taraf›ndan üstle-
                       nildi¤i bir oyunun perdesi bir anda indirilmifltir. Perde yeniden aç›ld›¤›nda ise, bu kez baflrolünde memelilerin yer
                       ald›¤› ve sürüngenlerin bir kenara itildi¤i yepyeni bir devir bafllam›flt›r. Ortaya ç›kan memelilerin bir önceki de-
                       vire ait izleri ise yok gibidir. 61

                       Dahas›, aniden ortaya ç›kan memeliler birbirlerinden çok farkl›d›rlar. Yarasa, at, fare ve balina gibi son de-
                  rece farkl› canl›lar›n hepsi memelidir ve ayn› jeolojik dönemde ortaya ç›km›fllard›r. Bu canl›lar›n aralar›nda ev-
                  rimsel bir ba¤ kurmak, en genifl hayal gücü içinde bile imkans›zd›r. Evrimci zoolog Eric Lombard, Evolution

                  (Evrim) adl› dergide flöyle yazar:
                       Memeliler s›n›f› içinde evrimsel akrabal›k iliflkileri (filogenetik ba¤lar) kurmak için bilgi arayanlar, hayalk›r›k-
                       l›¤›na u¤rayacakt›r. 62

                       Tüm bunlar göstermektedir ki, canl›lar yeryüzünde her zaman için arkalar›nda hiçbir evrimsel süreç ol-
                  madan, aniden ve kusursuz bir biçimde ortaya ç›km›fllard›r. Bu, yarat›lm›fl olduklar›n›n çok somut bir ispat›-
                  d›r. Evrimciler ise, canl› türlerinin yeryüzünde belirli bir s›ra ile ortaya ç›km›fl olmalar›n›, evrimleflmifl olduk-
                  lar›n›n göstergesi gibi yorumlamaya çal›fl›rlar. Oysa canl›lar›n yeryüzündeki ortaya ç›k›fl s›ralamalar›, ortada
                                                              Yarasalar
                  hiçbir evrim olmad›¤›na göre, "yarat›l›fl›n s›ralamas›"d›r. Fosiller, yeryüzünün, üstün ve kusursuz bir yarat›-
                  l›flla, önce denizlerde sonra da karada yaflayan canl›larla dolduruldu¤unu ve bütün bunlar›n ard›ndan da in-
                  sano¤lunun var edildi¤ini göstermektedir.
                       ‹nsano¤lunun yeryüzünde hayata bafllamas› da -büyük bir kitle telkiniyle kabul ettirilmeye çal›fl›lan "may-

                  mun insan" masal›n›n aksine- bir anda ve eksiksiz bir biçimde olmufltur.







                        Evrimciler bütün memeli türlerinin ortak bir atadan geldi¤ini öne sürerler, oysa ay›, bali-
                       na, fare ya da yarasa gibi farkl› memeli türleri aras›nda büyük farkl›l›klar vard›r. Dahas› bu
                       canl›lar›n çok özel tasarlanm›fl sistemleri bulunur. Örne¤in yarasalar, karanl›kta yol bulma-
                       lar›n› sa¤layan çok hassas bir sonar sistemiyle yarat›lm›fllard›r. Modern teknolojinin taklit
                       etmekle yetindi¤i bu gibi kompleks sistemlerin, evrimin iddia etti¤i gibi rastlant›larla ortaya
                       ç›kmas› ise mümkün de¤ildir. Nitekim fosil kay›tlar›, yarasalar›n bugünkü kusursuz yap›la-
                       r›yla bir anda ortaya ç›kt›klar›n› ve hiçbir evrim geçirmediklerini göstermektedir.             50 milyon y›ll›k yarasa fosili; gü-
                                                                                                                       nümüzden farks›z. (Science, Vol.
                                                                                                                       154)


                766 Yarat›l›fl Atlas›
   763   764   765   766   767   768   769   770   771   772   773