Page 794 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 794

re en "bilimsel" -yani somut verilere dayanan- bilgi dallar› kimya ve fiziktir. Yelpazede bunlardan sonra biyo-
                  loji bilimleri, sonra da sosyal bilimler gelir. Yelpazenin en ucunda, yani en "bilim d›fl›" say›lan k›s›mda ise, Zuc-
                  kerman'a göre, telepati, alt›nc› his gibi "duyum ötesi alg›lama" kavramlar› ve bir de "insan›n evrimi" vard›r!
                  Zuckerman, yelpazenin bu ucunu flöyle aç›klar:

                       Objektif gerçekli¤in alan›ndan ç›k›p da, biyolojik bilim olarak varsay›lan bu alanlara -yani duyum ötesi alg›lama-
                       ya ve insan›n fosil tarihinin yorumlanmas›na- girdi¤imizde, teorisine inanan bir kimse için herfleyin mümkün
                       oldu¤unu görürüz. Öyle ki teorilerine kesinlikle inanan bu kimselerin çeliflkili baz› yarg›lar› ayn› anda kabul etme-
                       leri bile mümkündür.   102
                       ‹nsan›n kökeni konusundaki ünlü yay›nlardan biri olan Discovering Archeology dergisinde ise, derginin edi-
                  törü Robert Locke taraf›ndan yaz›lan makalede "insan›n atalar›n› aramak, ›fl›ktan çok ›s› veriyor" denmekte ve

                  ünlü evrimci paleoantropolog Tim White'›n flu itiraf› aktar›lmaktad›r: "Bugüne dek cevaplayamad›¤›m›z soru-
                  lardan dolay› hepimiz hüsrana u¤ram›fl durumday›z."             103
                       Yaz›da, evrim teorisinin insan›n kökeni konusunda içinde bulundu¤u açmaz ve bu konuda yürütülen pro-

                  pagandan›n temelsizli¤i flöyle anlat›lmaktad›r:
                       Belki de bilimin hiçbir alan› insan›n kökenini bulma çabalar›ndan daha fazla tart›flmal› de¤ildir. Seçkin paleonto-
                       loglar insan soya¤ac›n›n en temel hatlar› üzerinde bile anlaflmazl›k içindeler. Yeni dallar büyük pat›rt› ile oluflturu-
                       lur, ancak yeni fosil bulgular› karfl›s›nda geçerlili¤ini kaybedip yok olurlar. 104
                       Ayn› gerçek, ünlü Nature dergisinin editörü Henry Gee taraf›ndan da yak›n zaman önce kabul edilmifltir.

                  Gee, 1999 y›l›nda yay›nlanan In Search of Deep Time adl› kitab›nda "insan›n evrimi ile ilgili 5 ila 10 milyon y›l
                                                  öncesine ait tüm fosil kan›tlar›n›n küçük bir kutuya s›¤abilecek kadar az oldu¤u-
         SAHTE                                     Ata-torun iliflkilerine dayal› insan evrimi flemas›, tamamen gerçeklerin sonras›nda yara-
                                                   nu" söyler. Gee'nin bundan vard›¤› sonuç ilginçtir:


                                                                         t›lm›fl bir insan icad›d›r ve insanlar›n önyarg›lar›na göre flekillen-
                                                                         mifltir... Bir grup fosili almak ve bunlar›n bir akrabal›k zincirini
                                                                      yans›tt›klar›n› söylemek, test edilebilir bir bilimsel hipotez de¤il, ama
                                                                        çocuk masallar›yla ayn› de¤eri tafl›yan bir iddiad›r-e¤lendirici ve
                                                                        hatta belki yönlendiricidir, ama bilimsel de¤ildir. 105
                                                                           Peki evrimi savunan bunca bilim adam›n›n bu dogmada bu
                                                                     denli ›srarl› olmalar›n›n nedeni nedir? Neden, ayn› anda birçok

                                                              çeliflkili yarg›y› kabul ederek, kendi elleriyle bulduklar› delilleri hiçe sa-
                                                          yarak teorilerini yaflatmaya çal›flmaktad›rlar?
                                                              Bunun tek cevab›, bu kiflilerin evrimi terkettiklerinde karfl›laflacaklar›

                                                          gerçekten korkuyor olmalar›d›r. Evrimi terk ettiklerinde karfl›laflacaklar›
                                                gerçek, insan› Allah'›n yaratt›¤› gerçe¤idir. Bu ise, sahip olduklar› önyarg›lar ve
                                                 inand›klar› materyalist felsefe aç›s›ndan kabul edilemez bir düflüncedir.
                                                      Bu nedenle hem kendilerini aldatmakta, hem de kendileriyle iflbirli¤i içindeki
                                                   medyay› kullanarak dünyay› aldatmaktad›rlar. Bulamad›klar› fosilleri hayali re-

                                                     simler ya da maketler yoluyla "üretmekte" ve insanlara gerçekten evrimi destek-
                                                      leyen fosillerin oldu¤u izlenimini vermeye çal›flmaktad›rlar. Materyalist felse-
                                                      feye kendileri gibi inanm›fl olan çeflitli medya kurulufllar› ise, bu hayali resim

                                                      ya da maketleri kullanarak, kitleleri aldatmaya, evrim masal›n› insanlar›n bi-
                                                     linçalt›na kaz›maya çabalamaktad›rlar.
                                                        Ancak ne kadar u¤rafl›rlarsa u¤rafls›nlar, gerçek apaç›k ortadad›r: ‹nsan, bi-
                                                                         linçsiz bir evrim süreciyle de¤il, Allah'›n yaratmas›yla bu dün-
                                                                              ya üzerinde var olmufltur ve dolay›s›yla O'na karfl› sorum-

                                                                                  ludur.



                                                                                             ‹nsan›n evrimi hikayesi hiçbir bilimsel bulguya
                                                                                               dayanmamaktad›r. Yandaki gibi çizimler, ev-
                                                                                                  rimcilerin hayal güçlerini yans›tmaktan
                                                                                                      baflka bir anlam tafl›mamaktad›r.



                792 Yarat›l›fl Atlas›
   789   790   791   792   793   794   795   796   797   798   799