Page 876 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 876

Algıladı¤ınız kokular da böyledir; hiçbiri uzak bir mesafeden size ulaflmaz. Koku alma merkezinizde
                     oluflan etkileri, dıflarıdaki maddelerin kokusu zannedersiniz. Oysa bir gülün görüntüsü nasıl ki görme mer-
                     kezinizin içindeyse, o gülün kokusu da aynı flekilde koku alma merkezinizin içindedir; dıflarıdaki gülün ve
                     kokusunun aslı ile muhatap olamazs›n›z.

                          Çünkü bizim için "dıfl dünya", aynı anda beynimize ulaflan "elektrik sinyalleri bütünü"nden baflka bir
                     fley de¤ildir. Beynimiz hayatımız boyunca bu sinyalleri de¤erlendirir. Biz de bunları maddenin "dıflarıdaki"
                     aslı sanarak yanıldı¤ımızın farkında olmadan bir ömür süreriz. Yanılırız, çünkü algılarımızla maddenin
                     kendisine asla ulaflamayız.

                          "Dıfl dünya" sandı¤ımız sinyalleri yorumlayıp anlamlı hale getiren de, yine bizim beynimizdir. Örne¤in
                     duyma algısını ele alalım. Kula¤ımızın içine gelen ses dalgalarının yorumunu yaparak onu bir senfoniye çe-
                     viren aslında beynimizdir. Yani müzik, beynimizin oluflturdu¤u bir algıdır. Renkleri görürken de aslında
                     gözümüze ulaflan sadece ıflı¤ın farklı dalga boylarıdır. Bu farklı dalga boylarını renklere çeviren yine bey-

                     nimizdir. "Dıfl dünyada" renk yoktur. Ne elma kırmızı, ne gökyüzü mavi, ne de a¤açlar yeflildir. Onlar, sa-
                     dece öyle algıladı¤ımız için öyledirler.
                          Nitekim gözdeki retinada oluflan küçük bir bozukluk renk körlü¤üne sebep olur. Kimi insan maviyi ye-
                     flil, kimisi kırmızıyı mavi, kimisi de renkleri grinin çeflitli tonları fleklinde algılar. Bu noktadan sonra dıfları-

                     daki nesnenin renkli olup olmaması önemli de¤ildir.
                          Ünlü düflünür Berkeley de bu gerçe¤e flu sözleriyle dikkat çekmektedir:
                          ‹lkin renklerin, kokuların, v.b. "gerçekten var oldu¤u" sanıldı; ama daha sonra, bu çeflit görüfller reddedildi ve
                          görüldü ki, bunlar duyumlarımız sayesinde vardır.       198

                          Sonuç olarak; biz nesneleri onlar renkli oldu¤undan ya da dıflarıda maddi bir varlı¤a sahip oldukların-
                     dan renkli görmeyiz. Çünkü, varlıklara yükledi¤imiz tüm nitelikler, "dıfl dünyada" de¤il, içimizdedir.
                          Peki o zaman "dıfl dünya"y› tam olarak bildi¤imizi nas›l iddia edebiliriz?






















                             Hayat›m›z boyunca gör-

                               dü¤ümüz her görüntü
                              beynin arka taraf›ndaki
                              görme merkezinde olu-

                           flur ve bu görme merkezi
                            sadece ve sadece birkaç
                                  3
                               cm büyüklü¤ündedir.
                               Dar bir oda görüntüsü
                               de, genifl bir manzara

                            görüntüsü de bu çok kü-
                            çük alana s›¤maktad›r. O
                                halde bizim gördü¤ü-

                               müz, d›flar›da var olan
                              gerçek büyüklük de¤il,
                             sadece beynimizin alg›-
                                   lad›¤› büyüklüktür.






                874 Yarat›l›fl Atlas›
   871   872   873   874   875   876   877   878   879   880   881