Page 881 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 881

Harun Yahya






             bir evren vard›r. Ancak, Allah bir mucize ve yarat›fl›ndaki üstünlü¤ün ve sonsuz ilminin bir tecellisi olarak,
             bu maddesel evreni bize bir "hayal", "gölge" veya "görüntü" gibi izlettirir. Allah'›n yarat›fl›ndaki mükemme-
             li¤in bir sonucu olarak, insan, beyninin d›fl›ndaki dünyaya asla ulaflamaz. Bu gerçek maddesel evreni bilen
             sadece Allah't›r.

                 Fat›r Suresi'ndeki ayetin bir baflka tevili de, insanlar›n görmekte olduklar› maddesel evren görüntüleri-
             ni de Allah'›n her an tutmakta oldu¤udur. (En do¤rusunu Allah bilir.) Allah zihnimize dünya görüntüsünü
             göstermemeyi dilese, tüm evren bizim için yok olur ve bir daha asla ona ulaflamay›z.
                 Bizim maddesel evrenin kendisine asla ulaflamad›¤›m›z gerçe¤i, insanlar›n pek ço¤unun akl›n› meflgul

             eden "Allah nerede" sorusunun da cevab›n› ortaya ç›kar›r.
                 Giriflte de belirtti¤imiz gibi, insanların ço¤u, Allah'ın gücünü kavrayamadıklarından, O'nu göklerde bir
             yerlerde bulunan ve dünya ifllerine müdahale etmeyen bir varlık olarak düflünürler. (Allah'› tenzih ederiz)
             Bu mantı¤ın temeli, evrenin bir maddeler bütünü oldu¤u, Allah'ın ise bu maddelerin "dıflında" bir yerlerde

             bulundu¤u fleklindedir.
                 Oysa, flimdiye dek inceledi¤imiz gibi, maddesel evrene hiç bir zaman ulaflamad›¤›m›z gibi, onun mahi-
             yetini de tam olarak bilemeyiz. Tek bildi¤imiz, tüm bunlar› yaratan Yarat›c›'n›n, yani Allah'›n varl›¤›d›r.
             ‹mam Rabbani gibi büyük ‹slam alimleri, bu gerçe¤i ifade etmek için, "var olan tek mutlak varl›k sadece

             Allah'tır, O'ndan baflka herfley gölge varlıklardır" demifllerdir.
                 Çünkü gördü¤ümüz dünya zihnimizdedir ve bunun d›fl dünyadaki karfl›l›¤›na ulaflmam›z kesinlikle
             imkans›zd›r.
                 Böyle olunca da, Allah'ın, hiç bir zaman ulaflamad›¤›m›z bir maddi evrenin "dıflında" oldu¤unu düflün-

             mek yanl›fl olur.
                 Allah gerçekte "her yerde"dir ve her yeri kaplamaktadır. Bu gerçek Kuran'da flöyle açıklanır:
                 …O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuflatmıfltır. Onların korunması O'na güç gelmez. O, pek
                 Yücedir, pek büyüktür. (Bakara Suresi, 255)
                 Dikkatli olun; gerçekten onlar, Rablerine kavuflmaktan yana derin bir kuflku içindedirler. Dikkatli olun; ger-
                 çekten O, herfleyi sar›p-kuflatand›r. (Fussilet Suresi, 54)

                 Allah'ın mekandan münezzeh oldu¤u ve her yeri çepeçevre kuflattı¤ı gerçe¤i bir baflka ayette de flöyle
             belirtilmektedir:

                 Do¤u da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi) orasıdır. fiüphesiz ki Allah kufla-
                 tandır, bilendir. (Bakara Suresi, 115)
                 Maddesel varlıklar Allah'ı göremezler, ama Allah, Kendi yarattı¤ı maddeyi her flekliyle görür. Kuran'da
             "gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder" (Enam Suresi, 103) denilerek bu gerçek haber
             verilmektedir.

                 Yani biz Allah'ın varlı¤ını gözlerimizle algılayamayız ama Allah bizim içimizi, dıflımızı, bakıfllarımızı,
             düflüncelerimizi tam olarak kuflatmıfltır. O'nun bilgisi dıflında biz tek bir söz söyleyemeyiz, hatta tek bir ne-
             fes dahi alamayız.

                 "Dıfl dünya" sandı¤ımız algıları seyrederken, yani hayatımızı sürerken de, bize en yakın olan varlık,
             Allah'ın Kendisi'dir. Kuran'da yer alan "Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler ver-
             mekte oldu¤unu biliriz. Biz ona flahdamarından daha yakınız" (Kaf Suresi, 16) ayetinin sırrı da bu gerçek-
             te gizlidir. Bir insan kendi bedeninin "madde"den olufltu¤unu zannetti¤inde bu önemli gerçe¤i kavrayamaz.
             Çünkü örne¤in "kendi" zannetti¤i yer beyniyse, dıflarısı olarak kabul etti¤i yer kendisine 20-30 cm. gibi be-

             lirli bir uzaklıkta olur. Ama madde diye bildi¤i herfleyin zihnindeki alg›lar oldu¤unu kavradı¤ında, artık dı-
             flarısı, içerisi, uzak, yakın gibi kavramlar anlamsızlaflır. Allah kendisini çepeçevre kuflatmıfltır ve ona "son-
             suz yakın"dır.

                 Allah insanlara "sonsuz yakın" oldu¤unu, "kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (on-
             lara) pek yakınım..." (Bakara Suresi, 186) ayeti ile de bildirir. Bir baflka ayette geçen, "muhakkak Rabbin
             insanları çepeçevre kuflatmıfltır" (‹sra Suresi, 60) ifadesi de yine aynı gerçe¤i haber verir.
                 ‹nsan kendisine en yakın olan varlı¤ın yine kendisi oldu¤unu sanarak yanılır. Oysa Allah bize, kendi-
             mizden bile daha yakındır. "Hele can bo¤aza gelip dayandı¤ında, ki o sırada siz (sadece) bakıp-durursu-






                                                                                                                          Adnan Oktar    879
   876   877   878   879   880   881   882   883   884   885   886