Page 886 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 886

ba¤lansa; kazadaki kifliye otobüs çarptı¤ı anda, o sırada evinde oturmakta olan Politzer'e de otobüs çarpa-
                     caktır. Daha do¤rusu, kaza geçiren adamın yafladı¤ı hislerin tamamını, bir müzik teybine ba¤lanan iki ayrı
                     kolondan aynı flarkının dinlenmesine benzer biçimde, Politzer de yaflamaya bafllayacaktır. Politzer de evin-
                     de oturdu¤u halde otobüsün fren sesini, otobüsün vücuduna de¤mesini, kırık kol ve akan kan görüntüleri-

                     ni, kırık a¤rılarını, ameliyathaneye sokuluflunun görüntülerini, alçının sertli¤ini, kolunun güçsüzlü¤ünü
                     hissedecek, görecek ve yaflayacaktır.
                          Kazadaki adamın sinirleri kaç kifliye ba¤lansa bunların hepsi, aynı Politzer gibi, kazayı baflından sonu-
                     na kadar yaflayacaktır. Kazadaki adam komaya girse, hepsi komaya girecektir. Hatta, söz konusu trafik ka-

                     zasına ait algıların tümü bir alete kaydedilse ve bu algılar sürekli bafla alınarak bir baflka kifliye verilse, bu
                     kifliye de defalarca otobüs çarpacaktır.
                          Peki o halde, hangisine çarpan otobüs gerçektir? Materyalist felsefenin bu soruya verebilece¤i çeliflkisiz
                     bir cevap yoktur. Do¤ru cevap, trafik kazasını hepsinin kendi zihinlerinde tüm ayrıntılarıyla yafladı¤ıdır.

                          Pasta ve tafla tekme atma örnekleri için de durum aynıdır. Pasta yiyince midesinde pastanın toklu¤unu
                     hisseden Engels'in duyu organlarına ait sinirler paralel olarak ikinci bir kiflinin beynine ba¤lansa, Engels pas-
                     ta yedi¤i ve doydu¤u anda o kifli de pasta yiyecek ve doyacaktır. Tafla tekme atınca aya¤ı acıyan materyalist
                     Johnson'ın sinirleri paralel olarak bir baflka kifliye ba¤lansa, bu kifli de tafla vuracak ve canı acıyacaktır.

                          Peki hangi pasta ve hangi tafl gerçektir? Materyalist felsefe, buna da çeliflkisiz bir cevap veremez. Do¤-
                     ru ve çeliflkisiz cevap fludur: Hem Engels hem di¤er kifli pastayı kendi zihinlerinde yiyip doymufllardır.
                     Hem Johnson hem ikinci kifli, tafla tekme atıfl anını kendi zihinlerinde tüm detaylarıyla yaflamıfllardır.
                          Yukarıda Politzer'le ilgili olarak verdi¤imiz örnekte flöyle bir de¤ifliklik yapalım; evinde oturan Polit-

                     zer'in sinirlerini otobüsün çarptı¤ı adamın beynine, otobüsün çarptı¤ı adamın sinirlerini de Politzer'in bey-
                     nine ba¤layalım. Bu durumda ise, Politzer aslında evinde oturdu¤u halde kendisine otobüs çarptı¤ını zan-
                     nedecek, otobüsün çarptı¤ı adam ise kazanın tüm fliddetine ra¤men, bunu asla fark edemeyecek, çünkü
                     kendisinin evde oturdu¤unu düflünecektir. Bu mantık pasta ve tafla tekme atma örnekleri için de düflünü-

                     lebilir.
                          Tüm bunlar, materyalizmin ne kadar büyük bir ba¤nazl›k oldu¤unu ortaya ç›karmaktad›r. Bu felsefe,
                     maddenin tek varl›k oldu¤u varsay›m› üzerine kuruludur. Oysa insan maddenin kendisi ile hiç bir zaman
                     muhatap de¤ildir ki, her fleyin maddeden ibaret oldu¤unu iddia edebilsin. Muhatap oldu¤umuz evren, ger-

                     çekte zihnimizde gördü¤ümüz alg›lar evrenidir. ‹ngiliz felsefeci David Hume bu gerçek üzerindeki düflün-
                     celerini flöyle ifade etmifltir:
                          Çok samimi olarak, kendim dedi¤im fleye dahil oldu¤um zaman ben sıcak ya da so¤u¤a, ıflık ya da gölgeye, aflk
                          ya da nefrete, acı ya da lezzete dair özel bir algıya ya da baflka bir fleye daima rastlarım. Ben bir algı olmaksızın
                          herhangi bir zamanda kendimi asla yakalayamam ve asla algıdan baflka bir fleyi gözleyemem.             205

                          Bu alg›lar› afl›p maddenin asl›n› hiç bir zaman kavrayamayaca¤›m›za göre, ulaflamayaca¤›m›z "madde"
                     hakk›nda felsefe üretmek, daha do¤rusu "madde"yi muhatap oldu¤umuz mutlak bir varl›k olarak kabul et-
                     mek tamamen saçmad›r... Bu nedenle materyalizm en bafltan çökmüfl bir teoridir.


                          Algıların Beyinde Olufltu¤u Felsefe De¤il, Bilimsel Gerçektir

                          Materyalistler, burada anlattıklarımızın felsefi bir görüfl oldu¤unu iddia etmektedirler. Oysaki "d›flar›-

                     daki" maddesel dünyay› de¤il zihnimizdeki dünyay› gördü¤ümüz gerçe¤i, bir felsefe de¤il, bilimsel bir ger-
                     çektir. Görüntünün ve hislerin beyinde nasıl olufltu¤u, bütün tıp fakültelerinde detaylı biçimde okutulmak-
                     tadır. Baflta modern fizik olmak üzere 20. yüzyıl biliminin ortaya koydu¤u gerçekler, maddenin asl›na hiç

                     bir zaman ulaflamad›¤›m›z›, herkesin bir anlamda "beynindeki ekran"ı izledi¤ini açıkça göstermektedir.
                          Bunu, ister ateist olsun, ister budist olsun, ister baflka bir görüfle ya da düflünceye sahip olsun, bilime
                     inanan herkes kabul etmek zorundadır. Bir materyalist kendince Allah'ın varlı¤ını inkar edebilir ama bu bi-
                     limsel gerçe¤i inkar edemez.
                          Yafladıkları devirlerin bilim anlayıflı ve bilimsel imkanları yetersiz dahi olsa, Karl Marx, Friedrich En-

                     gels, George Politzer ve di¤erlerinin bu kadar kolay ve açık bir gerçe¤i kavrayamamaları, yine de flaflırtıcı-
                     dır. Ama günümüzde bilimin ve teknolojinin imkanları son derece geliflmifltir ve bu imkanlar zaten çok açık





                884 Yarat›l›fl Atlas›
   881   882   883   884   885   886   887   888   889   890   891