Page 887 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 887
Harun Yahya
olan bu gerçe¤in kavranmasını daha da kolaylafltırmaktadır. Materyalistler ise, hem kısmen de olsa bu ko-
nuyu kavramanın, hem de bu konunun kendi felsefelerini ne kadar kesin bir biçimde çökertti¤ini fark et-
menin verdi¤i büyük bir korku içindedirler.
Materyalistlerin Büyük Korkusu
Türkiye'deki materyalist çevrelerden, elinizdeki kitapta anlatılan bu ko-
nuya, yani maddenin zihinde algıland›¤› gerçe¤ine, bir süre için belirgin
bir tepki gelmedi. Bu ise, bizde, bu konunun yeterince açıklanmadı¤ı
ve daha detaylı bir anlatıma geçilmesi gerekti¤i yönünde bir izle-
nim do¤urmufltu. Ancak kısa bir süre sonra materyalistlerin ger-
çekte bu konunun gündeme getirilmesinden çok büyük bir rahat-
sızlık duydukları, hatta bundan büyük bir korkuya kapıldıkları
açık bir biçimde ortaya çıktı.
Materyalistler yafladıkları bu korku ve pani¤i, bir süre sonra
kendi yayın organlarında, konferanslarında, panellerinde yük-
sek sesle ifade etmeye bafllad›lar. Kullandıkları endifleli ve ümit-
siz üsluba bakıldı¤ında, ciddi bir fikri kriz içinde girdikleri anlaflı-
lıyordu. Felsefelerinin sözde temeli olan evrim teorisinin bilimsel
yönden çökertilmesiyle zaten ciddi bir flok yaflamaya bafllamıfllardı.
Ancak, flimdi Darwinizm'den çok daha önemli bir dayanaklarını, bizzat
maddenin mutlakl›¤› inanc›n› kaybetmeye baflladıklarını anladılar ve çok
daha büyük bir flok içine girdiler. Bu konunun, kendileri açısından "en büyük
tehlike" oldu¤undan, kendi "kültürel dokularını tamamen yıktı¤ından" söz etmeye bafllad›lar.
Türkiye'deki materyalist çevrelerin yafladıkları bu endifle ve pani¤i en açık biçimde ifade edenlerden bi-
risi, materyalizmi savunmayı görev edinmifl bulunan Bilim ve Ütopya dergisinin yazarı ve aynı zamanda bir
ö¤retim üyesi olan Rennan Pekünlü oldu. Pekünlü, gerek söz konusu dergide yazdı¤ı yazılarda, gerekse söz
aldı¤ı birtakım panellerde, Evrim Aldatmacası kitabını bir numaralı "tehlike" olarak gösterdi. Pekünlü'yü en
çok endiflelendiren konu ise, kitabın Darwinizm'i geçersiz kılan bölümlerinin de ötesinde, asıl olarak flu an-
da okumakta oldu¤unuz kısımdı. Okurlarına ve (oldukça az sayıdaki) dinleyenlerine "sakın kendinizi ide-
alizmin bu telkinlerine kaptırmayın, materyalizme olan sadakatinizi koruyun" mesajları veren Pekünlü,
kendisine dayanak olarak Rusya'daki kanlı komünist devriminin lideri Vladimir I. Lenin'i bulmufltu. Le-
nin'in bir asır önce yazdı¤ı Materyalizm ve Ampiryokritisizm isimli kitabı okumayı herkese ö¤ütleyen Pekün-
lü'nün yaptı¤ı tek fley ise, yine Lenin'e ait olan "sakın bu konuyu düflünmeyin, yoksa materyalizmi kaybe-
dersiniz ve kendinizi dine kaptırırsınız" fleklindeki uyarıları tekrarlamak oldu. Pekünlü, söz konusu mater-
yalist yayın organında yazdı¤ı bir makalede, Lenin'den flu satırları aktarıyordu:
Duyularımızla algıladı¤ımız nesnel gerçekli¤i bir kere yadsıdın mı, kuflkuculu¤a (agnostisizm) ve öznelcili¤e
(subjektivizme) kayaca¤ından, fideizme (dini inanca) karflı kullanaca¤ın tüm silahları yitirirsin; bu da fideizmin
istedi¤i fleydir. Parma¤ını kaptırdın mı, önce kolun sonra tüm benli¤in gider. Duyuları nesnel dünyanın bir
görüntüsü olarak de¤il de, özel bir ö¤e olarak aldı¤ında, di¤er bir deyiflle materyalizmden ödün verdi¤inde, ben-
li¤ini fideizme kaptırırsın. Sonra duyular hiç kimsenin duyuları olur, us hiç kimsenin usu, ruh hiç kimsenin ru-
hu, istenç hiç kimsenin istenci olur. 206
Bu satırlar, Lenin'in büyük bir korkuyla fark etti¤i ve hem kendi kafasından hem de "yoldafl"larının ka-
falarından silmek istedi¤i gerçe¤in, günümüzün materyalistlerini de aynı biçimde tedirgin etti¤ini göster-
mektedir. Ama Pekünlü ve di¤er materyalistler Lenin'den daha da büyük bir tedirginlik içindedirler; çün-
kü bu gerçe¤in bundan 100 yıl öncesine göre çok daha açık, kesin ve güçlü bir biçimde ortaya kondu¤unun
farkındadırlar. Bu konu, tüm dünya tarihinde ilk kez bu kadar karflı konulamaz bir biçimde anlatılmakta-
dır.
Ama yine de birçok materyalist bilim adamının "maddenin asl›na ulaflamad›¤›m›z" gerçe¤ini son dere-
ce yüzeysel bir bakıfl açısıyla de¤erlendirdi¤i fark edilmektedir. Çünkü burada anlatılan konu bir insanın
Adnan Oktar 885