Page 889 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 889

Harun Yahya






            like"yle karflı karflıya oldu¤unu hissedip, karflısındaki insanlara Lenin'in asırlık eserlerini tavsiye edebilir.
            Ama, söz konusu materyalistler ne yaparlarsa yapsınlar yafladıkları olayların, konufltukları kiflilerin kendileri

            için birer algıdan ibaret oldu¤u gerçe¤ini inkar edemezler.
                 O halde beyindeki görüntülerin karflılı¤ı kime do¤rulatılacaktır? Yine beyinde izlenen gölge varlıklara
            mı? Kuflkusuz materyalistlerin beynin dıflına ait bilgi sa¤layabilecek, do¤rulama yapabilecek bir bilgi kayna-
            ¤ı bulması mümkün de¤ildir.
                 Her türlü algının beyinde olufltu¤unu kabul etmek, ama istendi¤inde bunun "dıflına" çıkılıp algıların ger-

            çek dıfl dünyaya do¤rulatılabilece¤ini sanmak ise, aslında bir insanın anlayıfl düzeyinin sınırlı oldu¤unu, bo-
            zuk bir mantık örgüsü içinde düflündü¤ünü gösterir.
                 Oysa burada anlatılan gerçek, normal anlayıfl düzeyine ve mantık örgüsüne sahip bir insan tarafından he-

            men rahatlıkla anlaflılabilecek bir konudur. Ön yargısız her insan, bu anlatılanlar do¤rultusunda, dıfl dünya-
            nın asl›na duyu organları aracılı¤ıyla varamayaca¤›n› anlar. Ancak görüldü¤ü kadarıyla materyalizme olan
            körü körüne ba¤lılık, insanların akıl yürütme yeteneklerini bozmaktadır. Bu yüzden günümüzdeki materya-
            listler de, maddenin asl›na ulaflt›klar›n› tafllara tekme atarak ya da pasta yiyerek "ispatlamaya" çalıflan akıl ho-
            caları gibi, ciddi mantık bozuklukları göstermektedirler.

                 Bunun aslında flaflırtıcı bir durum da olmadı¤ını belirtmek gerekir. Çünkü akledememek, yani dünyayı ve
            olayları düzgün bir mantık örgüsü içinde yorumlayamamak, inkarcıların ortak vasfıdır. Allah, Kuran'da inkar-
            cıların "akıl erdiremeyen bir topluluk" olduklarını özellikle belirtmektedir. (Maide Suresi, 58)


                 Materyalistler Tarihin En Büyük Tuza¤ına Düflmüfllerdir

                 Türkiye'deki materyalist çevrelerde bafl gösteren ve burada sadece bir kaç belirtisine de¤indi¤imiz panik

            atmosferi, aslında materyalistlerin tarih boyunca karflılaflmadıkları kadar büyük bir hezimetle yüzyüze olduk-
            larını göstermektedir. Maddenin asl›na ulaflamad›¤›m›z gerçe¤i, modern bilim tarafından ispat edilmifltir ve
            dahası çok açık, kesin ve güçlü bir biçimde ortaya konmaktadır. Materyalistler tüm felsefelerini üzerine da-
            yand›rd›klar› maddesel dünyanın, asl›nda hiç bir zaman aflamayacaklar› bir alg› s›n›r›n›n ötesinde oldu¤unu

            görmekte ve buna karflı hiçbir fley yapamamaktadırlar.
                 ‹nsanlık tarihi boyunca materyalist düflünce hep var oldu ve bu kifliler kendilerinden ve savundukları fel-
            sefeden çok emin bir flekilde, kendilerini yaratmıfl olan Allah'a bafl kaldırdılar. Ortaya attıkları senaryoya gö-
            re madde ezeli ve ebediydi ve tüm bunların bir Yaratıcısı olamazdı. Yalnızca kibirlerinden dolayı, Allah'ı red-

            dederlerken muhatap olduklar›n› zannettikleri maddenin ardına sı¤ındılar. Bu felsefeden öylesine eminlerdi
            ki, hiçbir zaman bunun aksini ispatlayacak bir açıklama getirilemeyece¤ini düflünüyorlardı.
                 ‹flte bu yüzden, maddenin aslı ile ilgili olarak bu kitapta anlatılan gerçekler bu kiflileri büyük bir flaflkınlı-
            ¤a düflürmüfltür. Çünkü burada anlatılanlar felsefelerini temelden yıkıp atmıfl, üzerinde tartıflmaya dahi im-

            kan bırakmamıfltır. Tüm düflüncelerini, hayatlarını, kibirlerini ve inkarlarını üzerine bina ettikleri madde, el-
            lerinden bir çırpıda uçup gitmifltir. Hiç bir insan maddenin asl›n› görmemifltir ki, buna dayal› bir felsefe ola-
            bilsin.
                 Allah'ın bir sıfatı, inkarcılara tuzak kurmasıdır. "...onlar bu tuza¤ı tasarlıyorlarken, Allah da bir düzen

            (bir karflılık) kuruyordu. Allah, düzen kurucuların (tuzaklarına karflılık verenlerin) hayırlısıdır" (Enfal Su-
            resi, 30) ayetiyle bu gerçek bildirilir.
                 ‹flte Allah, maddeyi mutlak bir varl›k zannettirerek materyalistleri tuza¤a düflürmüfl ve tarihte benzeri gö-
            rülmemifl flekilde küçültmüfltür. Mallarını, mülklerini, mevkilerini, ünvanlarını, içinde bulundukları toplumu,

            tüm dünyayı mutlak varl›k sanmıfllar, üstelik bunlara güvenerek Allah'a karflı büyüklenmifllerdir. Böbürlene-
            rek Allah'a isyan etmifl ve inkarda ileri gitmifllerdir. Bunları yaparken de güç aldıkları tek fley maddenin mut-
            lakl›¤› inanc› olmufltur. Ama öyle bir anlayıfl eksikli¤i içine düflmüfllerdir ki, Allah'ın kendilerini çepeçevre sa-
            rıp kuflattı¤ını hiç düflünmemifllerdir. Allah inkarcıların anlayıflsızlıkları sonucunda düflecekleri durumu Ku-

            ran'da flöyle haber vermifltir:
                 Yoksa hileli-bir düzen mi kurmak istiyorlar? Fakat (asıl) o inkar edenler hileli-düzene düflecek olanlardır. (Tur
                 Suresi, 42)

                 Bu, belki de tarihin gördü¤ü en büyük yenilgidir. Materyalistler kendilerince büyüklenirken, aslında bü-




                                                                                                                          Adnan Oktar    887
   884   885   886   887   888   889   890   891   892   893   894