Page 899 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 899

Harun Yahya






             duygusu sarar. Güvendi¤i, inand›¤›, medet umdu¤u herfley bir anda kendisinden uzaklafl›p kaybolur. Asl›-
             n› mahfler günü yaflayaca¤› ve "o gün (art›k) Allah'a teslim olmufllard›r ve uydurduklar› (yalanc› ilahlar)
             da onlardan çekilip uzaklaflm›flt›r" (Nahl Suresi, 87) ayetinde tarif edilen çaresizli¤i hisseder.
                 Bu andan itibaren materyalist kendisini maddenin d›flar›daki asl› ile muhatap oldu¤una inand›rmaya

             çabalar, bunun için kendince "delil"ler oluflturur; yumru¤unu duvara vurur, tafllar› tekmeler, ba¤›r›r, ça¤›r›r
             ama asla gerçekten kurtulamaz.
                 Materyalistler, bu gerçe¤i kendi kafalar›ndan atmak istedikleri gibi, di¤er insanlar›n da zihninden uzak-
             laflt›rmak isterler. Çünkü maddenin gerçek mahiyeti insanlar taraf›ndan bilindi¤i takdirde, felsefelerinin il-

             kelli¤inin ve cahil bak›fl aç›lar›n›n ortaya ç›kaca¤›n›n, görüfllerini anlatacak bir zemin kalmayaca¤›n›n far-
             k›ndad›rlar. ‹flte burada anlat›lan gerçekten bu denli rahats›z olmalar›n›n nedeni, yaflad›klar› bu korkular-
             d›r.
                 Allah inkarc›lar›n bu korkular›n›n ahirette daha da fliddetlenece¤ini bildirmifltir. Hesap günü Allah on-

             lara flöyle seslenecektir:
                 "Onlar›n tümünü toplayaca¤›m›z gün; sonra flirk koflanlara diyece¤iz ki: "Nerede (o bir fley) san›p da ortak
                 kofltuklar›n›z?" (Enam Suresi, 22)

                 Bunun ard›ndan inkarc›lar, dünyada asl›na ulaflt›klar›n› zannederek Allah'a flirk kofltuklar› mallar›n›n,
             evlatlar›n›n, çevrelerinin kendilerinden uzaklaflt›¤›na ve tamamen yok olduklar›na flahit olacaklard›r. Allah
             bu gerçe¤i de, "bak, kendilerine karfl› nas›l yalan söylediler ve düzmekte olduklar› da kendilerinden
             kaybolup-uzaklaflt›" (Enam Suresi, 24) ayetiyle haber vermifltir.


                 ‹nananlar›n Kazanc›

                 Maddenin mutlak olmad›¤› ve zaman›n bir alg› oldu¤u gerçe¤i, materyalistleri korkuturken, inananlar

             için tam aksi gerçekleflir. Allah'a iman eden insanlar maddenin ard›ndaki s›rr› kavrad›klar›nda büyük bir
             sevinç duymaktad›rlar. Çünkü bu gerçek her türlü konunun anahtar›d›r. Bu kilit aç›ld›¤› anda tüm s›rlar
             a盤a ç›kar. Kifli belki anlamakta zorluk çekti¤i pek çok konuyu bu sayede rahatl›kla anlar hale gelir.

                 Daha önce de ifade edildi¤i gibi ölüm, cennet, cehennem, ahiret, boyut de¤ifltirme gibi konular anlafl›l-
             m›fl ve "Allah nerede", "Allah'tan önce ne vard›", "Allah'› kim yaratt›", "kabir hayat› ne kadar sürecek", "cen-
             net ve cehennem nerede", "cennet ve cehennem flu an var m›" ve bunlar gibi önemli sorular böylece kolay-
             ca yan›tlanm›fl olur. Ve Allah'›n tüm bir evreni nas›l bir sistemle yoktan var etti¤i kavran›r. Hatta öyle ki bu
             s›r sayesinde "ne zaman" ve "nerede" gibi sorular da anlams›z hale gelir. Çünkü ortada ne zaman, ne de

             mekan kalmaz. Mekans›zl›k kavrand›¤› takdirde cennet, cehennem, dünya hepsinin asl›nda ayn› yerde ol-
             du¤u da anlafl›l›r. Zamans›zl›k kavrand›¤› takdirde ise herfleyin tek bir anda oldu¤u fark edilir; hiçbir fley
             için beklenmez, zaman geçmez, herfley zaten olup bitmifltir.

                 Bu s›rr›n kavranmas›yla birlikte, dünya inanan insan için cennete benzemeye bafllar. ‹nsan› s›kan her
             tür maddesel endifle, kuruntu ve korku kaybolur. ‹nsan, tüm evrenin tek bir Hakimi oldu¤unu, O'nun tüm
             maddesel dünyay› diledi¤i gibi yaratt›¤›n› ve yapmas› gereken tek fleyin O'na yönelmek oldu¤unu kavrar.
             Art›k o, "her türlü ba¤›ml›l›ktan özgürlü¤e kavuflturulmufl olarak" (Al-i ‹mran Suresi, 35) Allah'a teslim
             olmufltur.

                 Bu s›rr› kavramak, dünyan›n en büyük kazanc›d›r.
                 Bu s›rla birlikte yine Kuran'da bahsedilen çok önemli bir gerçek daha anlafl›l›r: Daha önce de bahset-
             ti¤imiz, Allah'›n insana "flah damar›ndan daha yak›n" (Kaf Suresi, 16) oldu¤u gerçe¤i… Bilindi¤i gibi flah

             damar› insan›n içindedir. ‹nsana kendi içinden daha yak›n bir mesafe olamaz. Bu durum insan›n zihninin
             d›fl›na ç›kamad›¤› gerçe¤i ile kolayca aç›klanabilir. Görüldü¤ü gibi bu ayet de, bu s›rla birlikte çok daha iyi
             anlafl›lmaktad›r.
                 ‹flte gerçek budur. Bilinmelidir ki, hiçbir insan için Allah'tan baflka dost ve yard›mc› yoktur. Allah'tan
             baflka hiçbir fley mutlak de¤ildir; Kendisi'ne s›¤›n›lacak, yard›m istenecek, karfl›l›k beklenecek tek mutlak

             varl›k O'dur...
                 Ve her nereye dönersek, Allah'›n yüzü oradad›r…







                                                                                                                          Adnan Oktar    897
   894   895   896   897   898   899   900   901   902   903   904