Page 26 - BİLGE ÇINAR FULL son.cdr
P. 26
Çınar Röportaj SAMİYE AKSAN... ŞEHİDİME MEKTUP... Yazar Fidanlar
olumsuzluğa rağmen derslerimi hiç aksatmadım. Öğrenmek isteyenler öncelikle bu sanata aşk duymalı.
Çok sevmeli, çok çalışmalı, fedakarlıkta bulunmalı. Aklıyla, fikriyle, yüreğiyle yani her şeyiyle kendini bu
sanata verebilmeli. Biz hattatlar yazmak için oturduğumuzda tüm dünyayla bağlantımızı keseriz, zamanın
nasıl geçtiğini bile anlamayız.
Ben çocukken geçirdiğim bir kazadan
sonra sağ elimi kullanamadım. Sol elimle
yazmayı sonradan öğrendim ve hat sanatını da
bu şekilde devam ettiriyorum.
İnsan gerçekten isterse her şeyi yapabilir.
Bir sanatçı olarak kendiniz ve
sanatınız için beklentileriniz nelerdir?
Bu sanatı icra eden hocalar belli bir
yaşa geldikten sonra kenara itiliyorlar. Kendi
başlarına özel ders veriyorlarsa ancak o Söze nasıl başlayacağımı bilemiyorum. memlekete her gittiğimizde ilk önce Sarıkamış
kadar. Fakat öğrenciden para alarak ders Allahuekber Dağları arasından geçeriz.
vermek bana ters geliyor. Bu yüzden önceleri Yüreğim titriyor, ellerim titriyor. Düşünüyorum
evimi atölyeye çevirip ücretsiz olarak ders şimdi; ben şehit abime, yiğit abime, aslan abime, Sarıkamış'ta çok büyük bir şehit anıtı vardır.
verdim. Ama hayat şartları emeğinin karşılığını almayı gerektiriyor. Hâl böyle olunca da Halk Eğitim kahraman abime sevgimi ve minnet duygumu nasıl Şehitlerimizin adları, onun üzerinde yazılı: Hüseyin,
Merkezlerinde kurslar vermeye başladım. Fakat altmış altı yaşıma gelince kanun gereği öyle Hasan, Ahmet, Şerif, Mehmet, İbrahim ve daha
merkezlerde ders veremez oldum. Hat sanatı istisna sanatlar içerisinde yer alması gerekirken ne yazık anlatırım? O kadar yoğun ve karışık duygular ki niceleri… Ben sizin isimlerinizi okurken annem ve
ki o konumda değil şu an. Biz yaşımız kaç olursa olsun, bildiklerimizi aktarıp öğrenci yetiştirmek için gözyaşlarıma hâkim olamıyorum. babam sizin için hep dua okur. Annemden
çırpınan insanlarız. Ne yazık ki tam piştiğimiz dönemde bu işi yapamıyoruz. Hükümetin bizim önümüzü “Şehit abim” diyorum. Çünkü ben daha on iki dinleyince sizin hikâyenizi karı çok sevmeme
açmasını ve ardımızda yetişmiş insanlar bırakmamıza yardımcı olmasını çok isterim. Aksi takdirde bu yaşındayım ve sizlerle kan bağım olmasa da can rağmen bir anda kardan soğudum. Çünkü kar;
öğrendiklerimizi mezara götürürüz ve biz sanatçılar bunu istemiyoruz ama çalışmamıza da izin bağım var, biliyorum. Sizler; vatan uğruna, milleti şehidimi kefen gibi sarmış, kıymış şehidime,
verilmiyor. Bu konuda hepimiz dertliyiz. u ğ r u n a h a y a t l a r ı n ı f e d a e d e n üşütmüş onu.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Mehmetçiklerimizsiniz. Sizin sevginizin bu küçük Vatanımızın doğusunda da batısında da
Ben bu sanata aşk ettim. Allah beni bu sanattan ayırmasın. Ölürsem de elimde kalemimle ölmek kalbimde çok büyük bir yeri vardır, bilesiniz. her yerinde şehitlerimiz var. Mehmet Akif'in
istiyorum. Biliyor musun şehit abim? Doğrusunu dizelerinin ne demek istediğini şimdi daha iyi
yazmak gerekirse “şehitlik” kavramının yaşım anlıyorum.
itibarıyla bu kadar büyük olduğunu anlamamışım.
Samiye Hoca, bize sadece hat sanatı değil “hayatı yaşama sanatı”na dair de çok şey söylüyor Yeni yeni anlıyorum ki sizler çok yüce, şanı büyük, “Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı,
aslında. Pes etmemenin, istenildiğinde her şeyin başarılabileceğinin, işini “aşk”la yapmanın getirdiği sevgisi büyük can abilerimizsiniz. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.”
huzurun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor bize. Özellikle de son cümlesi sanata duyduğu aşkın, Sizin şehadet haberlerinizi televizyonlardan Allah sizden razı olsun şehidim. Anneme
yaşama olan bağlılığının en güzel kanıtı! sizlere mektup yazdığımı söylediğimde çok
alıyoruz. Annemin ağlamaları, babamın elini
yüzüne koyup haber programlarını izlemeleri… Ben duygulandı, ağladı. Dedi ki “Ben namazlarımın
“Ölürsem de elimde kalemimle ölmek istiyorum!” de çok üzülüyorum ama size dua etmekten başka ardından kuzularım için duamı eksik etmiyorum.
Sanatınızla hep var olun hocam. bir şey gelmiyor elimden. Bir kez daha anladım ki Haberleri olsun, onları Rabbime emanet ediyorum.”
Biliyorum; sizlere olan sevgimi, saygımı,
sizler ne kadar yüce insanlarsınız. Vatan için, bizler minnetimi, duygularımı bir mektuba sığdıramam.
Hicran ERTAŞ GÜVEN için anadan, babadan, çocuklarınızdan, Mekânınız cennetin en güzel yeri olsun. Size büyük
Hüdaverdi Aydın Ortaokulu Türkçe Öğretmeni sevdiklerinizden vazgeçip ölüme gitmişsiniz. Bizler vefa borcumuz var. Sizi hiçbir zaman
size minnettarız. Ben kendi adıma söz veriyorum, unutmayacağım. Hatıranızı gönlümde, evimde,
büyüyüp bir meslek sahibi olunca vatanım ve okulumda yaşatmaya gayret edeceğim. Sizleri,
milletim için hep güzel şeyler yapacağım. Sizlerin bizden çok seven Rabbime emanet ediyorum.
emanetine Allah'ın izniyle hep sahip çıkacağım. Ellerinizi hasretle, minnetle öpüyorum.
Şehit abim, benim babam Karslı ve biz Selam ve duayla…
Elif İrem KARIK
26 27
Hüdaverdi Aydın Ortaokulu 6. Sınıf Öğrencisi