Page 58 - 7. Sayı Ekim-Kasım 2021
P. 58
BÖĞÜRMEK
Nurdan Şallı
“Deli danalar gibi dönüp durma
evin içinde.” dedi annem. “Nasıl
yani.” dedim. “Dananın delisi de mi
olurmuş?” “Olmaz mı, sen bizim
köydekileri gör hele.” dedi. Meraktan
hemen Türk Dil Kurumu sözlüğüne
“deli danalar gibi dönmek” yazdım.
“Ne yapacağını bilemeyerek şaşkınca
davranmak” anlamına geliyormuş.
Halkın bir bildiği vardır o hâlde,
dedim. Deyimlerin kudretine
inanmak gerek.
Annemin mağarasıdır köy. Kırsalda
hayvanla, taş toprakla iç içe
büyümüş. Doğanın dilinden iyi Gittik. Annemin dayısının iki katlı
anlar. Her yaz olduğu gibi bu sene evinde kaldık. Perili köşkü andıran
de köyüne gidecek. Ben en son bu tahta evde geceleri kapıdan
çocukken gittim. Can sıkıntısından tıkırtılar gelmeye başladı. Korkudan
koca karıncaları yaprağın üstünde ışığı açtım. Yanımda getirdiğim
gezdirmiştim. Ölülerine mezar yapıp kitaplardan birini okuyup dikkatimi
yanlarına papatya serpiştirmiştim. dağıtmaya çalıştım. Aksine elime
Seneler sonra o yaz köye yeniden de Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın
gidesim geldi. Belki çocukluğuma “Gulyabani”si denk geldi. Çocukken
dönerim. Şu ortalıkta şaşkınca çok korkmuştum o kitaptan,
dolanan deli danalarla, geceleri ortaokulda Türkçe öğretmenimiz
tarlalara sızan yaban domuzlarıyla zorla okutmuştu. Kitabı valize
karşılaşırım. Annem bu kararıma bıraktım. Başka kitap ararken uykuya
epeyce şaşırdı. “Gel madem, azıcık daldım.
akraba yüzü de görürsün.” dedi.
Buluntu Kutusu 58