Page 32 - Okul Dergisi Mayıs 2025
P. 32
32 HOŞ BİR SEDA
UĞUR BÖCEĞİ CİCİ’NİN
MACERALARI
Şimdi dinleyin bakalım sizin
gibi tatlı ve küçük olan Uğur Böce-
ği Cici ne maceralar yaşamış, nasıl
dersler çıkarmış. korkmuştu yüreği pıt pıt çarpmaya pencerenin kanadına kondu, orada
Uğur Böceği Cici o gün çok ne- başladı. Bici ise hiç korkmuyordu. Bici’yi bekliyordu. Kadın Bici’yi
şeliydi, kendisi gibi meraklı ve iyi Bizi nasıl olsa mutfağa götürüp bı- çocuğun eline koyup aynı şarkıyı
kalpli bir arkadaşı olmuştu sonun- rakırlar biz de mutfakta kimsenin söyledi
da. Ailesi onunla oynamasına izin olmadığı bir anda mutfak pencere- Uğur böceği, böceği
vermişti, arkadaş çok önemliydi. sinden uçup evimize gideriz, dedi. Hangi parmağımı seversen uç
Arkadaşının adı Bici’ydi. Birlikte o Bici bu konuda tecrübeliydi daha da git, uç da git
kadar çok eğleniyorlardı ki zama- önce de böyle bir sepet, içinde bu Uğur getir, şans getir
nın nasıl geçtiğini anlamıyorlardı. eve gelmiş ve mutfak penceresin- Bici, çocuğun tombul parmak-
Bir gün güneş toprağa gülümseme- den uçup gitmişti. Bu sözler üzeri- larını çok sevmişti. İşaret parmağı-
ye başlayınca Cici ile arkadaşı Bici ne Cici biraz sakinleşti ama yine de na konup oradan Cici’nin yanına
kırlara, bahçelere uçtular, gökyüzü çok korkuyordu hayat yedi yaşın- uçtu. İkisi de birlikte gökyüzünün
pırıl pırıldı. daki bir uğur böceği için çok sıkı- maviliğinde kayboldu. Şansları
La la hayat ne güzel, cıydı. Bu heyecan biraz da hoşuna çok iyi gitmişti, bu yaramazlıkla-
Hayat ne güzel... gitmişti, macera diyorlardı buna. rın sonu iyi bitmişti. Ama Cici bir
Bulutlar ise bembeyaz bir döşek Sepet Bici’nin tahmin ettiği gibi daha böyle bir şey yapmayacaktı.
gibiydi. İki arkadaş parlak asma mutfağa bırakıldı. Tam başlarını Tatlı çocuk arkalarından onlara el
yapraklarından içeri girip saklam- çıkarmışlardı ki tombul yanaklı kü- sallayarak:
baç oynuyorlardı ki aniden bir ses çük çocuğun kendilerine hayranlık- - Yine gelin sizi çok sevdim, di-
duydular, bunlar insan sesiydi. Bu la bakmakta olduğunu fark ettiler. yordu.
insanlar oynadıkları bağın sahibiy- Çocuk heyecanla annesine seslen- Cici o gün bir şey daha öğren-
di. Kaydıkları asma yapraklarının di. mişti, her maceranın sonu böyle
yanına iki kişi geldi, birinin elinde -Anne, anne! Koş, bak uğur bö- tatlı bitmeyebilirdi. Bu nedenle de
kocaman üzüm sepeti vardı. Pırıl cekleri bağımızdan bizim eve gel- çok dikkatli olmalı, bir yerlere aile-
pırıl parlayan, mis gibi kokan iri, miş, Anne! Çok tatlı şeyler bunlar. mizden izinsiz asla gitmemeliydik.
siyah üzüm tanelerini koparıp se- - Bunları hemen bir kavanozun Öğrenince hayat, yedi yaşında-
pete koymaya başladılar. Doğrusu içine koymalıyız, onlar artık be- ki bir uğur böceği için hiç de sıkıcı
üzümler çok güzeldi içleri sanki nim! değilmiş.
bal doluydu. Cici hiç düşünmeden Annesi gülümseyerek sevim-
sepete kayarak atladı. Bici de hiç li çocuğun yanına geldi. Bak sana
tereddüt etmeden sepete atlayıver- ben ne öğreteceğim şimdi dedi.
di. Bir dakika içinde koca sepet - Bu güzel böcekler insanla-
mis kokulu üzümlerle dolmuştu. ra şans getirir, adı üzerinde uğur
Kalın bilekli kadın sepeti yükledi böceği değil mi? Onları kavanoza
ve ilerde onu bekleyen araca doğru hapsetmek olmaz.
ilerledi. Elini tuttuğu sevimli çocu- Eline Cici’yi aldı, çocuk gözle-
ğu ise koca üzüm salkımını iştahla rini açmış merakla annesini izliyor-
yemeye çalışıyordu, çocuğun key- du.
fine diyecek yoktu. Bizim yaramaz Anne eline aldığı uğur böceğine
iki arkadaş ise sepetin içinde nere- tatlı sesi ile şarkı söylüyordu:
ye gideceklerini hiç düşünmeden Uğur böceği, böceği
saklambaç oynamaya devam edi- Hangi parmağımı seversen on-
yorlardı. Oyun bitip nefesleri kesil- dan uç da git, uç da git
diğinde arabanın bagajından indik- Uğur getir, şans getir
lerini anladılar, gözükmemek için Cici, bunu fırsat bilip anne-
sepetin dibine indiler. Cici biraz nin baş parmağına konup uçtu ve