Page 38 - Bursa
P. 38
Görülür mü buradan İstanbul?
-Ne İsdambol’u ya?
-Bırak şimdi, senin dediğin olacak iş
değil. Allah vere Koçu’ya gidenler de
senin gibi düşünüp yerlerinden kımıl-
damasalar bari. He kuzim…
-Peki ne yapacaz?
-Sen Kurmay Haydar’a git. Takviye
iste. Biz de Koçu’dakilerle birleşip
takibe geçelim.
Yunan birlikleri büklüm büklüm giden
yollarda bir kaybolup bir görünü-
yorlardı. Hep beraber hareket ettiler.
Yüzbaşının vurulduğu yer. Dağakça Köyü
Celalettin Efe Göktepe üzerinden yola
çıkarken diğerleri Yörükler sırtına
cinnet anıydı. Alnından tek kurşunla -İzzet Efe’yle Kabakçı Çardı’dan hareket
doğru vurdular. vurulan Yüzbaşı Hüseyin, olduğu yere ettiler, Yunan öncülerini karşılayacak-
Yüzbaşı Hüseyin olayı kanlar içinde yığıldı. Oradakiler şaş- lar. Biz de Kapıkaya’yı tutup Yunan’ın
Celalettin Efe, Dağakça’ya vardığında kınlık ve korkudan dondular. takviye yolunu kapatacağız.
kimseyi bulamadı. Köyün üst tarafın- Kurmay Haydar, kaşıyla işaret edip Sadettin Efe, sesini yükselterek bağırdı.
daki mağaralara yöneldi. Oradan ses- Yüzbaşı’nın cansız bedenini iki asker-
-Merak itme Gumandan. Biz Gabak-
ler geliyordu. Kayalıkların altındaki le uzaklaştırdıktan sonra Gürcü İsma-
cı’ynan düşmanı Adırnaz ovasında yir
düzlükte başta Yüzbaşı olmak üzere il’e seslendi.
bitiririz.
herkesin içtima vaziyetinde kıpırtısız -Osman’ı, adamlarını al, yetmezse
Yüzlere bir umut, gülümseme yayıldı.
durduğunu görünce hareketleri ya- yirmi adam daha kat yanına. Git Kapı-
Deminki hazin olay sanki unutulmuş-
vaşladı. Kenardaki askerlerin yanına kaya’yı tut.
tu. Kurmay Haydar ‘Allah muvaffak
ilişti. Sonra Sadettin Efe’yi çağırdı yanına.
etsin’ diyerek atını mahmuzladı.
Kurmay Haydar, içtimadakilerin karşı- -Arnavut’la adamlarından haber var
Bembeyaz atının üstünde iri gövdesi,
sında elleri arkasında bir ileri bir geri mı?
esmer teni, gür bıyıklarıyla yüz yıllık
adımlıyordu. Öfkesinden kudurmuş
Sadettin başıyla ‘Cık’ etti. Demin ya- meşe ağaçlarının arasından yitip gitti.
gibiydi. Yerinde duramıyordu. Birden
şanan olaydan dolayı donup kalmış Yunan ileri harekatı
yan dönüp haykırdı.
olan Celalettin Efe ikircikli adımlarla
-Nasıl yaparsınız nasıl? Düşman, elini öne çıktı. Korkudan yüreği küt küt Evet, Kapıkaya düşman tarafından
kolunu sallaya sallaya nasıl geçer? atıyordu. aşılmış olsa da ilk raund Türklerindi.
Yüzbaşı Hüseyin’in yumuşak sesi belli Düşman, Adırnaz ovasında ölüler
-Yüzbaşı bizi ikiye ayırıp Koçu girişine
belirsiz duyuldu. bırakarak Letafet üzerinden Kirmastı
ve Nalınlar’a yolladıydı. Düşman Kapı-
-Kumandanım müsaade buyurulursa gaya’yı yarıp Erenler’den görününce tarafına kaçmıştı.
anlatayım, düşman… Şaban Çavuş vaziyeti haber vermek Gürcü İsmail ise adamlarıyla Haydar
-Neyi anlatacaksın Yüzbaşı? Düşma- için beni size saldı. Kendisiylen adam- beyin talimatı üzerine Kapıkaya’yı
nın geçişine kımıltısız refakat ettiğini ları Yörükler’e doğru Yonan’ın peşine tutmuş, Yüzbaşı Hüseyin’in tek kurşun
mi? düşdüler. atmadan terkettiği mitralyözü bulup
Yunan artçı kuvvetlerine Kapıka-
-Karşı koyacak gücümüz yoktu Ku- -Düşman kaç kişi?
mandanım… ya’dan adım attırmamıştı. Yunanlılar
-İki yüzü aşgın. geride iki mitralyöz, yirmi otomatik
Herkes put kesilmişti. Komutanı hiç
Kurmay Haydar biraz kendine gelmiş, tüfekle on altı ölü bırakmışlardı.
böyle görmemişlerdi. Burnundan
öfkesi yatışmış gibiydi. İçini pişmanlık
soluyarak konuştu. Lakin bu sevinç kısa sürdü. Kapıkaya
kapladı. İki yüz donanımlı askere kar- yolunun pek de öyle korktukları gibi
-Mitralyöz nerede?
şı Yüzbaşı ne yapabilirdi? Hem sonra sağlam olmadığını fark eden Yunan-
Yüzbaşı kekeledi.
eğilen baş kesilmezdi. Kırk yılda bir lıların iştahı arttı. Bir yandan Uşak
-Ka.. Kapı.. kaya.. kayada kal… de olsa damarı tutuyor, gözü hiçbir üzerinden Afyon cenahına, bir yandan
Kurmay Haydar Yüzbaşı’nın üstüne şeyi görmüyordu. Bugün de kendini Mezit Boğazı’nı aşarak Eskişehir ge-
üstüne yürüdü. tutamamıştı. Neyse, olan olmuştu. risine asker yığarken diğer yandan
-Sen ne korkak adamsın! Elini Sadettin Efe’nin omzuna koyarak da Orhaneli üzerinden Tavşanlı’ya,
-(…) konuştu. Kütahya’ya yürüyerek Türkleri her ce-
Hırsını alamayıp zıvanadan çıkmış -Efe sen buradaki adamları topla, nahtan savaşa mecbur etmek istediler.
halde kükredi. kestirmeden Osmaniye üzerinden Bu planı fark eden Batı Cephesi Ko-
-Senin gibi bir korkaktan vatana mille- Çöreler’e vur. Eğer Yunan Beyce’ye mutanı Albay İsmet Bey, Dağ Müfre-
te hayır gelmez değil de Orhan-ı Kebir’e yönelirse Ku- zesi’nin Kütahya’ya giden yolu kapat-
sumlar yolundan ilerleyip önünü kes.
Birden arkada tuttuğu tabancasını ması için telgrafla emir üstüne emir
şimşek gibi uzatarak tetiğe bastı. Bir -Tamam Gumandan. yağdırıyordu.
34