Page 24 - Naklen Öyküler
P. 24
Yazdıklarını tarayıcıdan geçirip bilgisayar ortamına aktardık-
tan sonra bu kez postalamak için acele etmedi. Demlenmeleri için bir
kenara bıraktı. Nasılsa içinden çıkarmıştı. Sonraki seansa giderken
yanında götürmeyi tasarladı. O ödev vermemişken Sermet’e bunları
yazdıran dürtü hakkında doktorunun ne yorum yapacağını merak
ediyordu. Biraz da gözüne girmek istiyor olabilirdi.
BULUNMA HÂLİ (-de hâli)
Sermet’te en çok iz bırakan olaya, sondan bir önceki seansta
sıra geldi. Belki de anlatmamayı yeğlerdi, ama olmamış gibi davran-
manın işleri daha da karıştıracağını artık biliyordu. Anlatmak san-
ki tek başına şifaydı. Sırf bunu keşfetmesi için bile bir psikiyatriste
gelmesine değmişti. Artık zihninde dolaşıp duran olayları bir düzene
sokmayı başarabiliyordu. Zaman sıralaması olmaksızın yaşadıkları
arasında ilişkiler kurup ayrıntılarına inmesi, suçsuzluğunu açık ve
net şekilde görmesini sağlamıştı. Oysa her zaman sorunun kendinde
olduğunu, bunun yaptıklarından değil de yapamadıklarından kay-
naklandığını düşünmesi onda yetersizlik duygusu yaratmıştı. Üstelik
buna öylesine inanmıştı ki kendini gerçekleştiren kehanet misali bin
bir türlü örneğini yaşamıştı.
Bir tek derslerinde başarılıydı. İnsan ilişkilerinde sürekli boz-
guna uğraması, Sermet’te okulda en başarılı öğrenci olma saplantısı-
na dönüşmüştü. Yalnızlığı nedeniyle ders çalışmak için bolca zamanı
oluyordu. Üniversite için başkente gitmiş, yurttaki odasını bir kaleye
çevirmişti. Babasını, babaannesini ve Hasan’ı geride bıraktığını san-
sa da üzerindeki etkileri kesintisiz sürüyordu. En başta, değersizlik
hissini kesintisiz bir şekilde yaşamında tutmasına yol açıyorlardı.
Varken yokluklarıyla… Hiçbir tatilde eve gitmedi; neden gelmedi-
ğini soran olmadı. Evden hiç para desteği almadı, gereksinimi olup
24