Page 24 - Tuğba Zengin
P. 24
Babam bize dönerek:
“Çocuklar, sucuklar pişti hadi gelin!” Diye seslendi. Çok
sevinmiştik. Sabırsız bir şekilde oraya doğru atıldım:
"Heey! O zaman soğutmadan yemeğe başlayabiliriz."
Hızla bir ekmek alıp yemeye başladım. Sanırım farkında
olmadan üç tane çeyrek ekmek yemiştim. Babam bahçedeki herkese
tek tek ikramda bulundu. Böylece tüm bahçe sucuk ekmeleri yiyerek
enerji toplamıştı. Yemeğimiz bir çırpıda bitiverdi. Çok lezzetli olduğu
için beğenmiştim, bahçedeki birçok kişi de benimle aynı fikirde
görünüyordu.
Karnımız doyunca hep birlikte kardan adam yapmaya karar
verdik. Karları bir araya toplamaya başladık. Bunu yapmak için önce
karları yuvarladık. Böylece üç ayrı kar topu yaptık: en büyük top alt
kısmı, ortanca top gövdesi, küçük top ise kafası oldu. Burnuna bir
havuç kondurduk, gözleri ve ağzı için zeytin taneleri kullandık. Ağaç
dalları ile kollarını yaptık. Üşümesin diye ise boynuna atkı sardık.
İşte kardan adamımız hazır bile.
Sıra geldi kartopu savaşı yapmaya. Hepimiz birbirimize
avuçlarımızda topladığımız karları atmaya başladık. Çok iyi
anlaştığım bir arkadaşım bile olsa hınçla ona karları fırlatmaktan
geri kalmadım. Babam bana çok sert atışlar yapınca aramızda küçük
bir atışma bile yaşandı. Ama ben onu ıslatmayı başardım ve o da
vazgeçmek zorunda kaldı. Kar topu savaşı bitince sadece babam
değil, hepimiz ıslanmıştık. Tir tir titremeye başladık, üşümüştük.
Annelerimiz bu duruma çok endişelendi. Çünkü hasta olmamız güçlü
bir ihtimaldi. Şansımıza bir şey olmadı. Sanki o kadar çok yemek
yememiş gibi bütün yediklerimizi de eritmiştik. Akşama doğru hava
çok soğuduğundan evlerimize dağılmak zorunda kaldık.
24