Page 10 - Sarı Minimal Sanat ve Kültür Dergi Kapağı
P. 10
AYIN
Yönetim ve idare karşısındaki Adâleti
Hz. Ömer’in (sas) dönemi özellikle devlet idaresinde ciddi bir
düzenin ve müesseseleşmenin başladığı dönemdir. Hz. Ömer SAHABİSİ
vali seçiminde oldukça titiz davranırdı. Onun valilerden
istediği en önemli şeyler şunlardı:
Asla kapıcı kullanmayacaksınız.
Lüks elbiseler giyip, halktan ayrılmayacaksınız.
Maaşla yetinip, Beytülmale dokunmayacaksınız.
Bana çok ayrıntılı mektuplar yazıp, bilgilendirmeler yapacaksınız.
Bu istediklerinin uygulanıp uygulanmadığını da şöyle kontrol ediyordu:
Her yıl hacca gelip, Mina’da benim huzurumda yönettiğiniz halk ile yüzleşeceksiniz.
“Allah’a hamdolsun. Şunu bil ki adalet önemli bir yükümlülüktür. Huzurunda, refakatinde
ve kararlarında halka eşit muamele et. Ki, zayıf olanlar adaletten ümitlerini kesmesinler,
yüksek mevkide olanlar da kayırılmayı ümit etmesinler. İspat yükümlülüğü, davacıya aittir.
İnkâr edene yemin etmek düşer. Gayri meşru olanı meşru; meşru olanı gayri meşru kılmamak
şartı ile uzlaşmak caizdir. Mütalaa ettikten sonra (eğer önceki kararın hatalı görünüyorsa)
seni dünkü kararını değiştirmekten hiç bir şey menetmesin. Şüphede olduğun bir mesele
hakkında Kur‘an veya Peygamberin sünnetinde (uygulamasında) bir şey bulamadığın zaman,
meseleyi tekrar tekrar düşün. Emsaller ve benzer vak’aları tefekkür et ve kıyas yaparak karar
ver. Şahit göstermek isteyen şahıs için bir vade tespit edilmelidir. Eğer dâvasını ispat ederse,
onun hakkını ver. Aksi halde dâva reddedilmelidir. Dayak cezasına çarptırılmış, yalancı
şahitlik yapmış miras ve nesepte şüpheli kişiler hariç bütün Müslümanlar (şahitlik için)
güvenilirdir.”
Hz. Ömer hilafet süresince kaç vali azletmiştir? İçlerinde Ammâr b. Yasir, Ubade b. Sâmit,
Sa’d b. Ebi Vakkas, Şurahbil b. Hasene ve daha nicelerinin olduğu tam 23 valiyi azletmiştir.
“Ey Amr! Annelerinden hür doğan insanları ne zaman köleleştirdiniz?”
“Vallahi! Halifeyim, sultan mıyım bilemiyorum. Eğer halife isem rahmeti elde edebilirim, eğer
sultan ise vay halime…”
Selmân-ı Farisî bu sözleri duyunca: “Ömer korkma sen haksız yere bir tek dirhem yemedin,
haksız yere bir tek dirhem yedirmedin; sen Resûlullah’ın raşit halifesinsin” diyecekti.
Sözleri:
“Bir kimsenin kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız! Konuştuğunda doğru söylüyor mu,
kendisine bir şey emânet edildiğinde emânete riâyet ediyor mu, dünyaya meylettiği zaman
helâl, haram gözetiyor mu, ona bakınız. Dileyen oruç tutar, namaz kılar. Ancak emânet
duygusu (güvenilirliği) olmayanın dîni yoktur!”(Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, VI, 288;
Şuabü’l-İman IV, 230, 326)
“Merhamet etmeyene merhamet olunmaz, kusurları bağışlamayan kimse kendisi de
bağışlanmaz, affetmeyen kişi affolunmaz, günahlardan korunmaya çalışmayan kimse de
korunup takvâya erdirilmez!”(Buhârî, el-Edebü’l-müfred, Dımaşk, 2001, s. 415, no: 371)
“En sevdiğim kişi, bana ayıp ve kusurlarımı haber verendir.”(Suyûtî, Târîhu’lHulefâ, s. 130)
“Yanlış yaptığımızda bizi uyarmazsanız sizde, uyardığınız halde sizi dinlemezsek bizde hayır
yoktur.”
Abdullah b. Mes’ûd (ra) diyor ki: “Muhakkak ki Ömer’in Müslüman olması zafer, hicreti
fetih, halifeliği ise rahmettir.”(İbn Hişâm, Sîre, 1/454)
Muhammed Emin Yıldırım 10
5 Kasım 2023