Page 12 - Sarı Minimal Sanat ve Kültür Dergi Kapağı
P. 12

Marifet Vadisi’nin ardından “İstiğna/ Gönül Tokluğu Vadisi’ne düşmüş yolları.

             Durmadan  beklemeden  devamlı  uçmaları  gerekiyormuş.  Bu  zamana  kadar
             aştıkları  vadileri  ve  varacakları  yeri  düşünmeden  uçmaya  devam  etmeleri

             gerekliymiş.
             Bu vadiye gelene kadar kuşların kimisi ‘Aşk Denizi’ne’ dalmış, kimisi ‘Marifet

             Vadisi’nde’  kopmuş  sürüden.  Kimi  hırslanıp  düşmüş  ovaya,  kimi  kıskanıp
             batmış göle.

             Önce  Bülbül  geri  dönmüş,  güle  olan  aşkını  hatırlayıp;  Papağan  o  güzelim
             tüylerini  bahane  etmiş  (oysa  tüyleri  yüzünden  kafese  kapatılırmış);  Kartal
             yükseklerdeki  krallığını  bırakamamış;  Baykuş  yıkıntılarını;  Balıkçıl  kuşu

             bataklığını özlemiş…
             Ardından  “Birlik  Vadisi”ne  ulaşmışlar.  Yola  devam  eden  kuşlar,  bu  vadiden

             geçerken olumsuz özelliklerinden arınmış, benliklerinden sıyrılmış.
             Kuşlar  tam  Simurg’a  ulaştıklarını  zannettikleri  sırada  “Hayret  Vadisi”ne

             gelmişler.  Bu  vadide  hep  bir  üzüntüyle  karşılaşmışlar.  Bir  ara  hayrete  düşüp
             yollarını yitirmişler.

             “Ben  ne  yapayım?”  demeyi  bırak  bu  zamana  kadar  bunu  söyleyip  durdun
             bundan sonra söyleme demiş Hüdhüd diğer yolcu kuşlara.
             Yorulanlar ve vazgeçenler olmuş ama bir kısmı Hüdhüd’ü dinleyip yola devam

             etmeyi seçmiş.
             Tam kayboldum zannettikleri sırada “Fena Vadisi”nde bulmuşlar kendilerini.

             Hiçbir  şeyleri  kalmamış,  hepsini  geride  bırakmışlar  artık.  İyiyi  ve  kötüyü
             eritmişler yüreklerinde.

             Ümitlerini yitirdikleri an nihayet Simurg’un bulunduğu yere ulaşmışlar. Fakat
             geriye  sadece  otuz  kuş  kalmış.  Simurg’un  evinin  yansımasında  kendilerini

             görmüşler.  Anlamışlar  ki,  arayıp  durdukları,  bunca  yol  geldikleri  Simurg,
             kendileriymiş ve gerçek yolculuk kendine yapılan yolculukmuş.
             “Simurg, yolun çilesine katlananların yolun sonunda gördükleri aynadır.”






















                                                                                                            12
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17