Page 31 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 31

ÖYKÜ


















             Komik Efendi



             ve



             Saniye Hanım





             ATABEY BARIŞ       *


                                                                         Kadın gülerse şu ıssız muhitimiz gülecek,
                                                                          Sürüklenen beşeriyet kadınla yükselecek.
                                                                                         Hüseyin Cavid

                                  1                       le yarışır gibi kafalarını çıkarır. Tıkır tıkır ses verdirtir
                  nkara’ya gidilecekti. Karapet Efendi’nin lafı iki-  tekerleklere. Pislik tutmaz, yağmurla akar gider oyma
              Aletilmezdi. Herkes işini acele görmeli ve hazırlık-  koridorlardan aşağı. Esnaf her sabah kepenk açacakları
             lara başlamalıydı. Kaç defa oynamışlardı bu oyunu İz-  vakit  salınarak  yürür  cadde  boyunca.  Cadde  bir  pod-
             mir’de. İstanbul’un muhtelif yerlerinde kaç kez avuçlar   yum gibidir. Kalender ağabeyler jilet gibi giyinirlerken
             patlarcasına alkış toplamışlardı. Turnelere alışkınlardı   güzide hanımlar da birer âbide gibi boy verir. Bunlardan
             ya, ilk defa Ankara gibi bir taşra memleketine gidip   gayrısı kendisini yabancı hisseder Pera’da. Alışmak za-
             oyun oynayacaklardı. Öyle kasaba kumpanyaları gibi   man alır. Saniye de alışana kadar bir yirmi yılı yiyip bi-
             de değil en az on günleri bu taşra memleketinde geçe-  tirmişti. Ailesinden mütevellit giyim kuşamı her zaman
             cekti. Artist milleti için on gün uzun bir süredir. Hem   modern sayılırdı. Erken yaşta yetim ve öksüz kalmasay-
             tatlı bir heyecan içlerinde kümeleniyordu hem de par-  dı daha genç yaşlarda Pera ile tanışabilme şerefine nâil
             mak uçlarını buz kestiren bir korku kol geziyordu. Ya   olabilirdi. Bunu her düşündüğünde kaburgasının içinde
             dışlanırlarsa ya Müslüman olmamak suç teşkil ederse   bir yerlerdedâimacızırdayan bir duygubelirir, duyguyu
             daha da kötüsü ya anlaşılmayıp oyunları beğenilmezse?   görmezden gelebilmek için kendisine bir meşgale ya-
             Yılların ardından ilk defa bu iki akraba tat damarlarında   ratırdı. Bu duygu ki yıllarla ne tükendi ne de azaldı. Ah
             gezinir olmuştu. Heyecan ve korku.           keşke Kazasker babam hayatta olsaydı da bir pâre mal kal-
                                                          masaydı yine bana, otursaydı bir köşecikte, baksaydı bana
             Pera yokuşu bir büyülü yokuştur. Yılan gibi süzülen be-  o her zamanki mağrurluğuyla, der dururdu iç çekerek.
             yaz beton sütunlar başını döndürür insanın. Güneş hep   İçeri buyur cânım, dedi Komik Efendi. Uzun entarisini
             dar açıdan düşer caddeye. Arnavut kaldırımları birbiriy-  savurarak kahverengi kapıdan içeriye daldı Saniye. Ka-


             *   Yazar, dramaturg.


                                                                                            2022/2   29
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36