Page 35 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 35
bunu düşünüyordu. Artık bu adam dayanılmaz raddeye da veya sinir anında ne diyeceğini her zaman tartamaz.
gelmişti. Elleriniz üşümüş sanırsam, diyerek ellerini avucu- Söylemeden önce esirimiz olan sözün söyledikten sonra
na almaya çalışmasıyla bardak son damlasını almıştı, taş- esiri oluveririz. Saniye’nin kısık sesle kurduğu o cümle
maması için Saniye bir hışımla kalktı elini eteğini düzledi yalnız şuydu ve üç kez yankılanır gibi ağzından aktı gitti:
ve Bir okumam daha vardı şimdi aklıma geldi, diyerek dön- İnnasabirin… İnnaSabirin… İnnasabirin…!
dü, topukları kalçalarına çarparken gözden kayboldu. Fi-
rari Hüseyin bu duruma çok hiddetlendi. Gurur meselesi Firari Hüseyin’in duyduğunu gören Saniye panikledi.
yapmıştı. Bu gayrimüslim kadın, bu Amelya nasıl oluyor Paniklemesiyle Firari Hüseyin’in kafasında oturmayan
da Firari Hüseyin gibi yakışıklı, zevkli, ünlü adama yüz tahtaları da elden geçiren Saniye, artık Firari Hüseyin’in
vermiyordu. O kim oluyordu ki, neyine güveniyordu? gözünde Amelya değil Saniye’ydi. Firari Hüseyin’in an-
Ne de olsa sahne köşelerinde artistlik yapan sokak artığı ladığını anlamıştı. Firari Hüseyin de Saniye’nin anlamış
gayrimüslim bir kadındı. Ne cüret ki bunca zaman Firari olduğu şeyi anladığını gördü ve anladı. Kısa bir süre
bakıştılar. Bu bakışma aslan ve ceylanın son bakışması-
Hüseyin’e işve yapar gibi davranıp, yüz vermiyordu? Ken-
disini ağırdan satıyor diye düşündü önce ama artık işin nı, cellat ile hükümlünün son bakışmasını andırıyordu.
tadı değişmişti. Bu düşünceden kendisini menetti Firari Firari Hüseyin yayvan yayvan başını salladı. Suratındaki
belli belirsiz gülümseme o kadar katı ve iğrençti ki Sa-
Hüseyin. Gururu kırılmıştı. Naif bir hoşlantı yerini mana-
sız bir öfkeye, gereksiz bir hırsa bırakmıştı. niye oracıkta istifra edebilirdi. Fakat her ihtimale karşın
bayrakları suya indirmemeliydi. Oyununu tamam etti.
Ertesi gün oyun sırasında Saniye kulisine erken dön- Nasıl oynadı, oyun nasıl bitti bilemedi, o an umuru da
müştü, makyajı akmaya başladığından tazelemesi gere- değildi. Oyunu bitirdiği gibi sahneden indi. Olabildi-
kiyordu. Kulisin kapısı öyle bir kapanmıştı ki sesi bütün ğince gidebileceği en uzak yere gitti. Yalnız kalabileceği
izleyiciler tarafından duyulmuştu. Hâlihazırda sahnede tek yere. Tuvalete. Kapadı kapısını. Hüngür hüngür ağ-
bulunan Komik Efendi, arkasından gitmek istedi, si- ladı. O an o kadar yalnız hissediyordu ki, dünya üzerin-
temli olduğunu anlamıştı fakat ne gelir elden, sahneyi deki hiç kimse bu yalnızlığı bozamazdı.
bırakıp gidemezdi. Muzikacılardan Tamburi, Saniye’nin
akan makyajını görüp alay edince Saniye hışımla kulise 4
koştu. Zaten daha yola çıkmadan bu muzika heyetine Kimse yok işte bir buse daha kondurayım. Gel, kaçırma gül
ifrit olduğunu beyan etmişti. Katlanamadığı onca şey yüzünü benden. Ağzıma bir bal vurmanla mühürleyemez-
varken bir de muzikacıların gaddar bir tavırla Saniye’yi sin bu dilimi. Gel bir kez daha öpeyim seni, gel, dedi ve çe-
alay konusu etmeleri kanına çok dokunmuştu. Olacak kerek bir daha öptü Saniye’yi. El mahkûm öptürdü Sa-
ya Saniye’nin ardından tek gelen Firari Hüseyin olmuş- niye. Firari Hüseyin derin bir hesaplaşma sonucu galip
tu. Hışımla kapanan kapıyı çalmadan içeriye dalan Firari gelmiş bir şövalye edasıyla öpüyordu Saniye’yi. Ne za-
Hüseyin Üzülme, hayatımda gördüğüm en güzel artist sen- man isterse, her bulduğu kuytuda öpüyordu. Saniye de
sin, senin makyaja boyaya ihtiyacın da yok, dedi. Sarılma- yenilgiyi çoktan kabul etmiş ceylan ürkekliğiyle sineye
ya çalıştı fakat Saniye Firari Hüseyin’i itti. Kapıyı açtığı çekiyordu yaşadığı iğrenç hadiseleri. Saniye için o iğrenç
gibi çıktı ve ardına dönüp Oyalanmayın siz de Hüseyin dakikalar geçmek bilmiyordu. İnsanın hiç bu kadar aciz
Bey, sahne sırası ikimizde dedi, gitti. Ardından da Firari olabileceğini düşünmemişti. Yaşayarak öğreniyordu.
Hüseyin aynı koridorda ilerledi ve sahneye çıktı. İnsan için ölümden beteri de var imiş şu hayat denen
serüvende. Tek korkusu ahalinin sırrı öğrenmesi ve bir
Giriş tiradını yaptı, sezdirerek oynadığı karakteri izle- nevi aforoz edilmesiydi. Firari Hüseyin’in gönlünü hoş
yiciye tanıttı bu merasim yaklaşık beş dakika sürdü ve tutmalı diye düşünüyordu. Eğer boşboğazlık yapar da
ardından Saniye’nin diyalogları başladı, Saniye sahneye birilerine sırrını açarsa, eğer birileri Amelya’nın aslında
çıktı, bir alkış tufanı koptu gitti. Alkışlar yerini bekleme- Müslüman, kadı kızı Saniye olduğunu öğrenirse vay ha-
li bir sükûta bırakırken Tamburi’nin yanındaki Kanuncu line. Nerelere gider ne yapar ne eder? Sonu bellidir bu
E bu yine değişmemiş, palyaço oynatmıyoruz ki biz, de- hikâyelerin. Bir Müslüman kadın sahneye çıkmışsa aşüfte-
yince sadece Firari Hüseyin’in duyabileceği kadar ses- den ne farkı kalır? Diye düşünüldüğünden sır açığa çık-
siz fakat göğsüne oturacak öküzün ağırlığınca sesli bir tığında tutulacak yol genelevden başkası değildir. Aksi
cümle kurdu Saniye. O cümle öyle bir cümleydi ki, belki taktirde açlıktan ölecektir. Her şeyden münezzeh mah-
de hayatına mal olacaktı. Fakat insan bu. Tehlike anın- pus yatmak da var serde. Bunu da düşüncelerinde tutan
2022/2 33