Page 37 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 37

bir kadın yalnız başına hamama gelmişse terlemek için   Muzikacıları, turneleri ve tabi Firari Hüseyin’i. Hepsini
             değil, ya temizlenecek başka yeri yoktur ve temizlenmek   teker teker anlattı. Kadın hayretler içinde dinledi bütün
             için gelmiştir ya da bir şeylerden kaçmak için gelmiştir.   anlatılanları. Bir kaşı iniyor, diğer kaşı kalkıyordu. Ne-
             Dolayısıyla hamam köşelerinde ağlayan kadın görmek   redeyse dudağı uçuklayacaktı. Birden yerinden fırla-
             çok da absürt bir durum değildi. Meraklı kadın maşra-  dı, Olmazzz! Dedi. Olamaz! Bu kadar da namussuzluk
             padan sıcak suyu üçüncü kez boynundan aşağı döktü.   olamaz, dedi. Saniye önce kendisini yargıladığını sandı
             Daldırdı çeşmenin ağzına bir daha döktü, bir daha dök-  fakat kadının ellerini tutup ayağa kaldırmasıyla anladı ki
             tü. Sonra dayanamadı, ağlama sesine doğru bir iki adım   bu kadın sözünün eriydi. Kadın Saniye’ye samimi dav-
             attı, sıcak mermerin üstünde üçüncü adımı atacakken   ranıyordu. Yapmacık bir samimiyet olmadığını hareket-
             ayağı kaydı yere düştü, peştemali de olduğu gibi yerle   leriyle sergiliyordu kadın. Hemen üzerini giyin, konağa
             yeksan oldu. Onun düşmesiyle şılap diye bir ses çıktı.   gidiyoruz. Ben senin için Vali Paşa ile konuşacağım ve bu
             Bu sesin çıkmasıyla ağlama iniltisi de kesildi. Ağladığını   nahoş durumu çözeceğiz! Dedi. Kaldırdı Saniye’yi ve be-
             tahmin ettiği kadın ona doğru koştu ve bir yerinizi in-  raber hamamdan çıktılar. Rüzgâr bu sefer imilimildi ve
             citmediniz umarım, iyi misiniz? Diye sordu. Bu soruyu   bir şeyler vaat edercesine sesler fısıldıyordu. Ankara ilk
             soran kadın Saniye’den başkası değildi. Kadın nârin ve   defa aydınlık görünmüştü gözlerine. Mavi alabildiğince
             ürkek bir sesle, hayır, iyiyim, yalnız ayağım kaydı ve düş-  maviydi. Sarı alabildiğince sarıydı. Havası değişmişti bu
             tüm, hem bu buharda insanın biraz başı da dönmüyor değil   taşra memleketinin. Sanki annesinin elini tutuyor da
             ondan olsa gerek, kaydım ve düştüm. Gayet iyiyim teşekkür   mektebe doğru koşturuyordu. Öyle bir güven hissiyatı.
             ederim, dedi. Saniye kadını yerden kaldırdı ve tahtanın   Fakat bir yandan da apansız bir korku. Korkudan da zi-
             üzerine oturttu. Kadın minnettardı. Bunu bakışıyla bile   yade telaş. Saniye yol boyunca gerim gerim gerilmişti.
             hissettiriyordu. Kimlerdensiniz? Diye sordu. Saniye ise   Ne olacaktı? Kadın dediğini yapacak mıydı, ya ters te-
             tanımazsınız, dedi. Kadın yine de inatla sordu Olsun siz   perseydi, ahdı, vahtı.
             izah edin, ben tahmin etmeye çalışayım. Saniye ise Şehre        * * *
             gelen kumpanyacılardanım. Diye cevap verdi. Bu cevapla   Her ne olursa olsun ben bu kızı yabana bırakmam. Hem
             birlikte kadının gözleri fal taşı gibi açılıverdi Hah demek   bir kere söz verdim, benim sözümün hiçbir ehemmiyeti ol-
             ben sizi oradan tanıyorum, diyorum gözüm bir yerlerden   mayacaksa vali karısı olmamın ne faydası var? Öyle veya
             ısırıyor ama, Saniye kızardı, bozardı. Saniye’nin mahcu-  böyle, ben bu hususta bir duruş göstermeni istiyorum. Bu
             biyetini  anlayan  kadın  merakından  çatlamamak  adına   benim  senden  naçizane isteğimdir.  Vali  Paşa  dut  yemiş
             biraz da konuyu değiştirmek için Ağlayan siz miydiniz?   bülbüle döndü. İlk defa karısını böyle talepkâr ve ken-
             Diye sordu. Saniye önce inkâr etti, kadının samimi ol-  dinden emin görüyordu. Saatlerdir yüksek sesle konu-
             duğuna kanaat vererek kabul etti. Kadın bu sefer ne için   şuyor fakat nafile. Karısını ikna edemiyordu.  Ahaliye
             ağladığını sordu Saniye kaçamak cevaplar verdi. Kadın   ne diyeceğiz,  demekten başkacana da ağzından cümle
             tatmin olmadı ve Saniye’nin rahat hissetmesi için kendi   çıkmaz olmuştu artık. Kabul etti. Karapet Efendi’yi hu-
             kimliğini ortaya saçtı Ben Vali Paşa’nın eşiyim, sizi konak-  zuruna getirtti ve durumu izah ederek Firari Hüseyin’i
             ta ağırlıyoruz ve sizi rahatsız eden ne ise bilsem belki size   çağırttı. Firari Hüseyin’i de mahsus yanında tutarak Ko-
             bir yardımım dokunur, dedi. Kadının bu teklifiyle Saniye   mik Efendi ve Saniye’yi himayesi altına aldığını söyledi.
             kendini istemsizce geri çekti. İyice çekimser oldu. Kadın   O gün bunu herkesler sorgulasa da Firari Hüseyin akıllı
             bunu anladı. Saniye’yi rahatlatmaya çalıştı Bak biz ka-  adamdı ve lafını dahi etmeden Ankara’yı terk etti. Bir
             dınız, birbirimize dertlerimizi anlatmalıyız. Öyle hamam   daha ne Karapet Efendi’nin kumpanyasına dâhil oldu ne
             köşelerinde acımızı bir bedende çekmek yerine iki bedene   Ankara’ya ayak bastı ne de Saniye’nin adının geçtiği bir
             bölüştürebiliriz. Kadının halinden en iyi kadın anlar, aç   mecliste bulundu. Bu saydıklarımın hepsinden harfiyen
             bana derdini. Saatlerdir aralıksız inlersin, söyle nedir seni   uzak kalmayı seçti. Zira Vali Paşa’nın durumu kavradığı-
             böyle inim inim inleten? Söylediğinde kendin de göreceksin   nı ve kendisine aba altından sopa gösterdiğini anlamıştı.
             acın nasıl hafifleyecek, dedi ve kadın böyle böyle dakika-  Saniye artık onun için öcü gibi bir şeydi ve katiyen Al-
             larca dil döktü. Saniye dışarı çıktı, avluda biraz hava aldı   lah’a yakın, Firari Hüseyin’e uzak olmalıydı. Böylelikle
             ve gerisin geri döndü, başıma ne gelebilir ki diyerek otu-  bir ömür ne Saniye Firari Hüseyin’le karşılaştı ne de
             ruverdi kadının dizinin dibine hanımım, size sırrımı aça-  Komik Efendi bütün bu çevresinde gelişen olaylardan
             cağım ama lütfen beni perişan eylemeyin, dedi ve başından   haberdar oldu. Saniye, Amelya olarak dünyaya gözlerini
             geçenleri bir bir anlattı. Her ne yaşadıysa hepsini olağan   yumsa da onun sırrını bilenler acı bir hatırayı kaburgala-
             çıplaklığıyla anlattı. Komik Efendi’yi, Karapet Efendi’yi,   rının altın parçasında saklar gibi saklayacaklardır.


                                                                                            2022/2   35
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42