Page 144 - Neşide Dergisi 5.Sayı E-Book
P. 144
Şiir
Sedef GÜLLE*
Bağışlamalar...
Uçurtmalar...
Dolanmalar...
hiçbir şeyin afilli olmasını önemsemiyorum artık. bağışla.
bir mektubumda
kefenime sıkıştırman için yalvardığım cümleler ile ömrüme düğümlenen
boyumdan büyük yalnızlığıma merhaba.
biraz önce döndüm caddeden ellerim kanlı
boyumdan büyük yalnızlığım karşıma geçti öylece
"ya şimdi öldür beni ya da sonun olacağım" dedi.
göze alamadım herkesin caddede öylece uzanan kanlı bedenime bakmalarını.
bu da yalnızlığın oyunuydu tahminimce
kulağıma uzanıp özür bile dilemeyecekmiş-biliyordum-
karşılıklı oturuyoruz şimdi
sorular sıralıyor ardı ardına
titrek ellerimi saklıyorum ondan korktuğumu anlamamalı
tek bir sorum ile kafa tutacağım
ve tek bir cevabım olacak sorularına
"çocukken uçurduğum uçurtmaların ipini bilerek bırakırdım özgür kalabilmeleri için"
o benim kadar derin düşünemiyor ekleyeceğim sonra
"ben uçurtmayım sen beni kaçırdın,özgürleşmekse benim tercihim" diyeceğim..
rutubetli duvarların sorumlusu da benmişim
içimdeki nem bulaşıyormuş etrafa
bulaşıcı bir hastalık gibi.
Güneş seninle beraber eylülün peşine düştü çünkü
Her yere Turgut Uyar’ın şu dizelerini kazıyorum
“Eylül toparlandı gitti işte ekim falan da gider bu gidişle”
Kendi dizelerim ne yaparsam yapayım bu kadar etkili gelmiyor kulağa.
Yelkovanı ne kadar parmağımla çevirsem de hep aynı yere geri geliyor
Sanırsam sevmiyor o dakikayı en derin uykularını uyuduğun
Vazgeçiremez beni vazgeçiremez
En derin uykularına dokunacağım zamanın.
* Avcılar Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi.
142