Page 15 - dergiiiii
P. 15

YAPIŞKAN NOTLAR










                     Buluşma saati 19.00 idi ve ben yaklaşık yarım saat erken çıkmıştım. Arabama bindim ve bir
                 çiçekçiden en sevdiği çiçek olan laleden bir demet aldım. Tekrardan arabama bindiğimde
                 yüzümde herhangi bir kusur olup olmadığına bakmak için güneşliğin aynasını açtım ve...not
                 ordaydı. Bu zamana kadar evimin dışında hiç karşılaşmamıştım notlarla.
                  Üzerinde yazanlar aceleyle yazılmış gibiydi ve harfler zar zor seçiliyordu. Dikkatli bakınca ise
                 ne yazdığını anladım: "Torpidodaki silahı al ve Derya'yı öldür.".
                  Sanki beynim tamamen çökmüştü o an, aklımda sadece bir soru yanıp sönüyordu; Neden
                 böyle bir şey istedi. Korkudan bütün vücudum titriyordu ve kontağı çalıştırmaya korkuyordum.
                 En sonunda kendimi bu notun bir yalandan ibaret olduğuna inandırıp arabayı sürmeye
                 başladım.
                  Nasıl olduğunu fark etmeden Derya'nın evinin önüne gelmiştim bile. Ne kadar o nota
                 güvenmek istemesem de silahı aldım. Kapı açık olduğu için dış kapı ziline basmaya gerek
                 duymadım ve merdivenleri çıkmaya başladım. Evi 6. katta olmasına rağmen korku ve
                 kaygıdan dolayı bana sanki 600. kata çıkıyormuşum gibi geldi. Kapısının önüne geldiğim anda
                 yerimde duraksadım; kapının üstündeki 11 sayısına, kapı deliğinin altındaki demir tokmağa,
                 kapının hemen yanında bulunan zil tuşuna sürekli olarak baktım. Sanki kendi iradem zile
                 basmamak için bütün gücünü harcıyordu. Biraz daha burada beklersem Derya beni merak
                 edecekti ve arayacaktı o yüzden daha fazla zaman kaybetmeden cesaretimi toplamaya
                 çalıştım ve zile tuşuna bütün gücümle bastım.
                  Derya kapıyı açtı ve beni gördüğü anda bana sarılıp çok hoş bir şekilde selamladı. Bu
                 selamla arabada bulduğum notu unutturmaya yetmişti ve beni rahatlatmıştı. Ne de olsa Derya
                 beni seviyordu ve bana kötü bir şey yapmayacağından da emindim. Biraz muhabbetin
                 ardından mutfağa geçtik ve sandalyeye oturdum ama çıkarken boş olan cebimde bir şey
                 olduğunu fark ettim. Elime cebime atıp o şeyi çıkardım ve... başka bir not olduğunu fark ettim.
                 Beni korkutan şey bu değildi, beni korkutan şey, üzerinde yazanlardı: "O, Derya değil."
                  Bayılacak gibi olmuştum ama Derya'nın masaya yaklaşıp yemeği önüme koyunca beynim
                 yeniden kendine geldi. Belirsiz bir nedenden dolayı elimi diğer cebime de attım ve başka bir
                 not daha buldum: "Yemeği yeme, zehirli.". Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı ve Derya bunu fark
                 etmişti. "O kâğıt ne?" diye sordu ve "Alışveriş listesi sadece." diye cevap verebildim sadece.
                 Çektiğim kaygıdan dolayı midem de bulanmaya başladı ve Derya'dan lavaboyu göstermesi
                 için yardım istedim. Lavaboya girdiğim gibi kendimi içeriye kilitledim. Derya ise bana "İyi
                 misin?", "Garip davranıyorsun!" gibi şeyler söylemeye başladı ama benim o anda
                 odaklandığım tek şey lavabo aynasındaki notun üzerinde yazanlardı: "Yolun sonu."
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20