Page 97 - Münip E-Book
P. 97

ve meraklı bir kız çocuğu güzelliği dâhil oluyor hikâye-  için işe alınan başka bir çocuğun, köleye ve sonunda ata
             ye. Tilki ile ilk karşılaşma anında büyülenen kız tilkiyi   dönüştürülme süreci işleniyor. İnsanın insanla ve insa-
             evcilleştirmeye karar veriyor. Böylece macera başlıyor.   nın doğayla olan ilişkisini bir çocuk üzerinden anlatmış
                                                          olmaları bu iki film arasında bağ kurduran sebeplerden
             Birini kendinden daha çok sevdiğinde onun doğasını   biri. Bir diğeri ise sevilenin bir süre sonra aldanmaya teş-
             tanımak istiyor insan, ne kadar tehlikelerle dolu olursa   ne gönüllü kullara dönüşmeleri. Tam da burada Etienne
             olsun. Kız tilkinin peşinden ormanın gizemli dünya-  de La Boétie’nin toplumların köleleştirilmesi konusunu
             sına ilk adımlarını atıyor.  Bir keresinde gün batarken   çok çarpıcı bir şekilde işlediği Gönüllü Kulluk Üzerine
             kendimi doğanın ortasında küçücük hissettim. Okumayı,   Söylev’i geliyor akıllara. Kitaptan birkaç alıntı ile bu ko-
             yazmayı, sayı saymayı biliyordum ama bir tilkinin izini   nuyu okuyucunun ilgisine bırakacağız. “Dostluk yapılan
             bile süremiyordum. Tilkiyi evcilleştirmeye karar verdiği   bir iyilikle değil de daha çok iyi bir yaşamla sürdürülür.”
             andan itibaren aidiyet duygusu da gelip yerleşiyor ve   Tilki ile çocuğun arkadaşlık yolculuğunda yaptığı “iyi-
             artık tilkiden bahsederken  tilkim dediğini işitiyoruz.   lik”ler ile insanın “insana” ve “doğaya”  yaptığı iyilikler
             Tilkim orada olduğu sürece orman daha gizemliydi. Son-  karşısındaki beklentilerine kadar birçok konuda düşün-
             rası tam bir keşif hikâyesi. Karda tilkinin ayak izlerinin   dürücü. İnsanın aldatılmak ile özgürlüğünü kaybede-
             daha anlaşılır olduğunu keşfediyor. Orman gizemlerle   bileceğine vurgu yapan Boétie,  “Eski  halklar  kendisini
             dolu olduğu kadar tehlikeleri de barındırıyor ve kurt-  sevene karşı kuşkulu, kendisini aldatana karşı ise saftır.
             lardan kaçarken ayağını kırıp bütün kışı evde geçiriyor   Ağızlarına çalınan iki parmak bal ile cezb edilen halklar
             küçük kız. Kış boyu tilkilerle ilgili bir kitabı ezberleyip   kadar, ne avcı düdüğüne kanıp tuzağa düşen saf bir kuş ne
             tilkisinin hayatta kalması için dualar ediyor. Okuyarak   de yem için oltaya takılan alık bir balık olabileceğini düşün-
             edindiği bütün bilgileri tecrübe edebileceği günlerin   meyin.” der. Eğer insanlar sağır olmasalardı, der Boétie,
             hayalini kuruyor.
                                                          hayvanların onlara “yaşasın özgürlük” diye haykırdıklarını
             Baharla birlikte ormanda iz sürme serüveni kaldığı yer-  duyarlardı. Görüyoruz ki ister hayvan olsun isterse insan
             den devam ediyor. Tilkinin yavruları olduğunu keşfe-  özgür bir ruhu köleleştirmeye ona sahip olma arzusu
             diyor kız. Zaman içinde tilkinin artık evcilleşmeye baş-  yeter.
             ladığını görüyoruz. Coşku dolu oyunlar ve muhteşem   Filmin son kısmında İki Bacaklı At filminin yarattığı to-
             doğa manzaraları. Bir kız çocuğunun ormanın muh-  kat etkisi kadar olmasa da sarsıcı bir boyutta gerçeklikle
             teşem güzelliğini de vahşi tehlikelerini de tanımasına   yüzleşiyoruz. İnsan, ilişki kurduğu her şeyin sınırlarına
             şahitlik ediyoruz. Tilki ile yakınlık kurduğu anda ona   saygı duymalı. Eğer o saygı ortadan kalkarsa çok sevdi-
             bir isim veriyor artık, Tîtu! Birlikte bir mağara gezisine
             çıktıklarında doğada ilk kayboluş ve korkuyu deneyim-
             liyor. Karanlıktan aydınlığa çıkış hâlini hatırlatan böyle
             olaylar derin anlamlar barındırıyor.
             İnsanın doğaya hükmetmesini sembolize eden kısımlara
             geçiliyor bundan sonra. Bir ağacı yontup flüt yapıyor kız
             çocuğu ve sonra tilkiyi çağırıyor. Tilkinin yavru tilkiler
             eşliğinde peşinde koşturduğu sahne; Tilkili Ormanın
             Kavalcısı kılıyor kız çocuğunu. Bundan sonra arkadaşlık
             kurulmuş ve yerini sahip olma arzusuna bırakmış olu-
             yor.

             İpin koptuğu yerde seyircinin sorgulamaları da başlıyor.
             Masum  bir sevgi nasıl  oluyor  da  bir tarafın  efendilik
             taslayıp karşısındakini köleleştirme arzusuna dönüşebi-
             liyor? Üstelik bu işi yapan bir kız çocuğu iken! Bu ko-
             nunun çok çarpıcı bir örneğini perdeye taşıyan Samira
             Makhmalbaf’ın yönettiği İki Bacaklı At filmini hatırla-
             dım. Filmde ayakları olmayan küçük bir çocuğu taşıması


                                                                                            2021/1   95
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102