Page 251 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 251
etmiş, binlerce gücünü bu alana yığarak kuşatmaya başlamıştı.
Pertek’ten, Hozat’tan, Dere Nahiyesi, Akdemir, Peyik, İnciağa
Karakollarından da askerler bu bölgeye aktarılmıştı.
Hava aydınlandığında Zeve Köyünün üstleri Hıdırdamları
ve Bargini’nin üstündeki tepeler askerlerle doluydu. Düşman
gerillayı takibe başlamıştı. Askerlerin bir kısmı da İnciağa ko-
rucularıyla birlikte geceden gelip Çalaxane Köyüne yerleşmişti.
Fakat savaşçıların bundan haberi yoktu. Müfrezedeki savaşçı-
lar Çalaxane’nin tepelerinde düşmanı gözetliyorlardı. Bargini
Köyünün üstündeki düşmanı da fark etti Komutan Mehmet.
Gerillalar ormanın içinde bir süre yürüdükten sonra altlarında
bulunan ve Çalaxane Köyüne kadar uzanan dereden çevreyi
bir kez daha izlediler. Savaşçılar sabaha kadar yürüdüklerinden
hem susamışlar, hem de yorgun düşmüşlerdi.
Yürüdükleri derenin içi Çalaxane’den görünüyordu. As-
kerler evlerin içine yerleşmiş gelen gerillaları izliyor, elleri te-
tikte bekliyorlardı. Gerillalar ise olacaklardan habersiz sakin
sakin yürüyorlardı.
İki derenin birleştiği yerin hemen üzerinde bulunan tepe-
nin başında yeni yapılmış iki katlı bir ev bulunuyordu. Bu
evden derenin iç kısımları çok rahat bir şekilde denetlenebili-
yordu. Köylüler de korku ve panik içerisinde askeri seyredi-
yordu.
Köylülerin hepsi askerin böyle geceden gelip köye girme-
lerinden ve gündüz olmasına rağmen bir yere ayrılmamaların-
dan kuşkuya düşmüşlerdi. “Acaba bir şey mi olacak, ihbar mı
var?” diye düşünüyorlardı. Askerler zorla evlerine, bahçelerine
yerleşmiş, ağaçlıkların arasına, kayaların arkasına gizlenmiş-
lerdi. Kuşatan da, korkudan gizlenen de onlardı. Köylülerin hu-
zursuzlukları gittikçe artıyordu. Askerlerin bir an önce zorla
girdikleri evlerinden, köylerinden gitmelerini istiyorlardı.
251