Page 248 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 248

komutan Mehmet’in yanına gidip, babasının geldiğini söyledi.

              Bunun üzerine Komutan Mehmet evden bir genci göndererek,
              Hasan’ın babasını çağırdı. Baba, evden içeri girince gözleriyle

              Hasan’ı arıyordu. Ama önce tüm gerillalarla tokalaşıp onları
              tek tek öptü. Oğlu Hasan’a da sıkıca sarıldı.

                     Hasan’ın babası gerillaya bir de eylem haberi getirmişti.

              Oğlunu görmenin heyecanıyla neredeyse bu haberi vermeyi

              unutacaktı. Heyecanla komutan Mehmet’e eylem haberini
              verdi: “Sizin arkadaşlarınız Çemişgezek’te Akçapınar Karako-

              lunu basmış, askerden çok ölü varmış. Gerillalar da kayıp ver-
              meden geri çekilmişler.”

                     Komutan Mehmet ve diğer savaşçılar eylemin yapılaca-

              ğını biliyor, kaç gündür bu haberi bekliyorlardı. İçeri girdiğinde

              Komutan Mehmet sevinçle eylem haberini açıkladı. Bu haberle
              birlikte evin içi canlandı. Gerillaların sevinci, coşkusu köylüleri
              de sardı.


                     Yoldaşlarını eyleme uğurlarken, “birer kurşun da bizler
              için sıkın” demişlerdi. Gerilla birliğinin cephanesi sınırlıydı.

              Çünkü daha birkaç ay öncesinde hareket içinde darbecilik olayı
              yaşanmıştı. Darbeciler, hareketin silah ve cephanelerini de gas-

              petmişlerdi. Bu nedenle eyleme gidecek olan yoldaşlarına,
              kendi cephanelerinin bir kısmını vermişlerdi. Tüm olanaksız-

              lıklara rağmen hiç kimsenin giremez dediği yerlere girmiş
              eylem yapmışlardı.


                     Bu arada Müfrezinin komüncüsü olan Perihan (Eylem Yıl-
              dız) ve Mustafa (Özgür Kılıç), köyün diğer evlerinden yiyecek

              toplayıp geri dönmüşlerdi. Artık gitme zamanı gelmişti. Köy-
              lülerle vedalaşarak ayrıldılar.


                     Gerillalar kaldıkları arazide günün büyük bir bölümünü
              eylem üzerine konuşarak geçirdiler. Akşam olunca yine büyük

              bir titizlikle konakladıkları yerleri temizleyip kamufle ettiler.



               248
   243   244   245   246   247   248   249   250   251   252   253