Page 254 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 254
Hepsi birer birer ayağa kalkıp slogan atarak teslim olmayacak-
larını haykırıyorlardı.
Kurşunu biten 5 savaşçıyı düşman tutsak aldı. Düşman 5
savaşçıyı köyün yanına götürüp bir ağacın önünde yanyana
dizip sırtlarını çevirerek ellerini havaya kaldırmalarını söyledi.
Hiçbir savaşçı ellerini havaya kaldırmıyordu. Çünkü bu teslim
olmaktı. Oysa savaşçılar teslim olmayacaklarını attıkları slo-
ganlarla dile getiriyorlardı.
Savaşçıların yan yana dizildiğini gören yaşlı bir kadın ba-
ğırarak “çocukları vuracaklar” diyerek savaşçıları korumak için
onların yanına gidiyordu. Askerler ve korucular yaşlı anayı ya-
kalayıp dövmeye başladılar. Ana yediği dayaklara aldırmıyor,
habire “çocukları öldürmeyin” diye bağırıyordu. Anayı döve
döve bir evin içine götürdüler.
İnşaat halinde olan bir evde mevzilenen askerler, silahla-
rının namlularını 5 savaşçının üzerine doğrultmuştu. Savaşçılar
halen slogan atmaya devam ediyordu. Düşman subayı ateş
emri verdiğinde namlulardan çıkan yüzlerce kurşun beş savaş-
çının üzerine yağdı. Kurşunlanan savaşçılar yere düşerken
Avni, aldığı kurşun yaralarıyla yere diz çökmüş ölüme direni-
yordu. Avni’ye yaklaşan bir tim, silahını kafasına dayayarak
ateş etti. Beş savaşçı uzanmıştı boylu boyunca. Kimisinin yum-
ruğu havada, kimisinin dudaklarının arasında yarım kalmış slo-
ganlar, kimisinin sıkılı dişleri ve hepsinin zafer kahkahaları
donmuştu.
Şehit düşen savaşçıların üzerine düşman yüzlerce kurşun
sıkarak, cesetlerini parçalayarak vahşiliğini bir köyün ortasında
sergiliyordu.
On iki savaşçının cesedini yerde sürükleyerek askeri araç-
ların yanına götürdüler. Pertek’ten zorla getirdikleri bir kam-
yonetin kasasına hepsini koydular. Şehit düşen on iki
254