Page 269 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 269
Ümraniye direnişi, statükoları parçalayıp özgür tutsaklı-
ğın direniş tarihine görkemli bir sayfa ekleyen yeni tarzda bir
direniş çizgisidir. Kitlesel kahramanlıklara giden yolda önemli
bir köşe taşıdır.
“Kavgamız Dostluğumuzu, Dostluğumuz Zaferi Do-
ğurdu…”
9 Ocak 1996’da taleplerin kabul edilmesiyle direniş zaferle
sonuçlandı. Buca ve Ümraniye direnişlerinin öne çıkan yanla-
rından biri de, birçok örgütün, tüm tutsak kitlesinin katılmış
olmasıydı. İlk birlik adımlarının atıldığı direnişlerdir. Kazanılan
zafer birliğin ve dostluğun anlamını güçlendirdi ve birliğin yük-
seleceği zemini yarattı.
Yaşanılan süreç, birliklerin savaşın içinde direnişlerle ya-
ratılacağının bir göstergesiydi. Sözde kalan, çıkarların yön ver-
diği kaygan birlik zeminlerini yok eden savaşın sıcaklığıydı.
Birlikler bu şekilde bir güç olur, zaferlere taşınabilirdi. Ve bu
güç Cezaevleri Merkezi Koordinasyonu’nda (CMK) somutlandı.
Ümraniye direnişi özgür tutsaklıkta atılmış önemli bir
adımdır. Bu adım ‘96 Ölüm Orucuyla daha da ileriyle taşınmış-
tır. Sonraki süreçte de iriliufaklı pek çok direniş hayata geçiril-
miş, rehin almalar, barikatlar, tek bir hapishaneye yönelen
saldırının tüm hapishaneler cephesinden göğüslenmesi gele-
nekleşmiş ve bu gelenekle yeni zaferler kazanılmıştır. Özgür
tutsaklar hapishaneler cephesinden düşmana yenilgiler yaşat-
maya, halka umut olmaya, yeni zaferlerin yaratıcısı olmaya
devam edecektir.
(*) Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan özgür tutsak-
lardan Gültekin BEYHAN da daha sonra şehit düştü.
269