Page 171 - Olasılıksız
P. 171
Caine’in aklı iyice karıştı. "Ama tüm bu felsefeler binlerce yıllık. Bunları kuantum fiziğinden önce
nasıl bilebildiler?"
"Toplu bilinçaltı sayesinde," dedi Jasper. "Unutma zaman yok, yani düşünce hem ileri, hem de
geri akabilir. Büyük düşünürler, felsefeciler, bilim adamları hepsinin 'zamanının ötesinde' oldukları
söylenir, çünkü dev adımlar attılar. Bazıları buna deha diyor, ama deha müthiş bir öngörü değildir de
nedir? Anlayamıyor musun? Sözde dahiler yalnızca toplu bilincimizi bizden daha iyi görebilenlerdir, bir,
kir, pir."
Doc derin bir nefes alıp Caine’e baktı. "Lokantada kalkmamız gerekeceğini işte böyle bildin.
Gelecekteki kendinin bilinçaltına erişmiş olmalısın."
Caine başını salladı. Bu da fazlaydı artık. "Diyelim ki herkesin bilinçaltının bir şekilde bağlantılı
olduğunu kabul ettim, peki ben bunu nasıl görebiliyorum ki?" Caine bu soruyu dile getirdiği anda
cevabı kendi buldu. "Tabii ki....nöbetler sırasında değil mi?
"Bence bunlar semptomlar, neden değil," diye açıkladı Jasper. "Herkes toplu bilinçaltını
kullanabildiğine göre demek ki beynimizde oraya erişmenin bir yolu var. Beyninde bence bir şey var,"
dedi Caine’in başına işaret ederek. "Temporal lobunda... ve bunun sayesinde başkalarının
yapamadığı bir şekilde toplu bilinçaltına girebiliyorsun. Şimdiye kadar bunu her yaptığında beynin
kaldıramıyordu. O zaman da nöbet geçirip bayılıyordun. O zaman da gerçekten bilinçaltına indin, cin,
kin, tin."
"Bence Dr. Kummar'ın deneysel ilaçları sayesinde beynin bir şekilde düzeldi ve bilinçaltına
girebilirken, bir yandan da bilinçli kalabiliyorsun artık. O zaman da geleceği görebiliyorsun."
"Ama fizikle nasıl açıklanır bu anlayamadım." Caine duraksayıp aklını toparlamaya çalıştı.
"Laplace geleceği görebilmek için her şeyi bilmek gerektiğini söyledi; Heisenberg ise doğada hiçbir
şeyin gerçek konumu olmadığını ileri sürdü, yani her şeyi bilmek imkânsız. Bu yüzden de geleceği
görebilmek imkânsız ve Laplace'ın Şeytanı gibi bir şey var olamaz, değil mi?"
"Bunu daha çözemedim, mim, sim, tim," diye itiraf etti Jasper, ama hemen ardından da ekledi.
"Ama bu teorimin yanlış olduğu anlamına da gelmiyor."
Caine, Jasper’ın söylediklerini sindirmeye çalışırken kimse tek kelime etmedi.
"Bir yolla öğrenebiliriz bunu," dedi Doc.
"Nasıl?" diye sordu Caine.
"Geleceğe bakarak," diye cevap verdi Doc.
"Bence bu iyi bir fikir değil." dedi Nava Caine’i şaşırtarak. Şimdiye kadar tek kelime etmediği için
Caine neredeyse onun orada olduğunu unutmuştu.
"Neden?" diye sordu Doc.
"Ya tehlikeliyse?" dedi Nava bir sigara yakarak.
"Kimin için tehlikeli?" diye sordu Doc.
"Hepimiz için," dedi Nava sigarasının dumanını üflerken. "Özellikle David için."
"Neden?" diye sordu Doc.
"Ya geri dönemezse? Ya toplu bilinçaltına girer ve bir daha çıkamazsa? Siz dediniz ya orası
zamanın var olmadığı bir....bir her neyse. Birkaç saniyeliğine toplu bilinçaltına daldı diyelim, geri
döndüğünde bedeni yaşlanıp ölmüş olabilir."
Caine’in birden midesi kalktı. Bu olasılığı hiç düşünmemişti Bir yandan bunu yapmak istiyordu,
ama diğer yandan çok korkuyordu. Olasılıkları düşünürken iki şeyin farkına vardı, Jasper'ın
anlatacakları bitmişti. İkincisi, artık bunun bir hayal veya yanılsama olduğunu düşünmüyordu.
Mümkün değildi, çünkü, o bunları hayal edecek kadar fizik bilmiyordu.
Saklı Kütüphane 171 www.e-kitap.us