Page 176 - Olasılıksız
P. 176
27
Hiçbir şey olmadı.
Caine hâlâ fonda Mick Jagger'ın şarkı söylediğini duyabiliyordu. Oturduğu tahta bankı ve dizinin
zonkladığını hissediyordu. Bardaki terle karışık acı bira kokusunu da alabiliyordu. Tek fark gözlerini
kapamadan görebiliyordu, ama şimdi karanlıktaydı.
Derin derin nefes aldı ve yavaş nefes almaya çalıştı. Lokantada neyi düşünmüştü?
Hatırlayamadı. Patates yemek üzereydi, sonra Doc'la Peter'ın kan revan içinde yattıklarını görmüştü.
Altı kez klik sesini duydu.
İlk başta Caine bu seslerin başka bir yerden geldiğini düşünmüştü, sanki içinden gelmişti, ama
garson kadın konuşmaya başlayınca bu sesin kadının ayak sesleri olduğunu anladı.
"Birer tane daha alacak mısınız?"
"Biraz sonra gelsen?" dedi Doc. "Bir şeyin tam ortasındayız da."
"Tabii."
Birden karanlık dağılmaya başladı, sanki biri yavaşça ışıkları yakıyordu. Caine gözlerini hâlâ
kapalı tutsa da görebiliyordu. Gözlerinin önünde bir tek görüntüler değil, bilgi de vardı.
Garson kızıl saçlı, derin dekoltesi olan bir siyah bluz giymiş, aşırı makyaj yapmış bir kadın. Adı
AIlison Gully. Herkes ona Ally diyor. Nick Broughton'ın kendisine vurduğu yerde kalan izi kapamak için
koyu bir göz makyajı yapmış. Astında onu terk etmek istiyor ama korkuyor.
Caine’in masasındakiler içecek bir şey istemedikleri için bara dönüyor ve Tim Shamus ile flört
ediyor. O buralarda yeni, kadın da hoş olduğunu düşünüyor. Tim o gece eve gidince kadınla olma
hayalleri kuruyor. Evde volta atıyor. Sonunda sabah dörtte yatıyor.
Kalktığında güneş çoktan ağrarmış-
Tim geç kalıyor. Arenasına koşuyor. Siyah bir 89 Ford Mustang kullanıyor. İşe giderken kırmızı
ışıkta geçerek Marlin Kramer’in geçmesini engelliyor. Marlin çok kötü bir gün geçiriyor.
Tim'e korna çalıyor ve kızarak yanlış yola dönüyor. Trafiğe takılıp, Houston'a gitmek üzere bineceği
uçağı kaçırıyor. Matt Flannery bekleme listesinde ve Marlin'in yerini ona veriyorlar, o da Lenore
Morrison'ın yanına oturuyor. Uçuş boyunca konuşuyorlar. Uçak inince adam kadının numarasını
istiyor. Onbeş yaşında Derek Cohen'le sinemada öpüştüklerinden buyana ilk defa yüzü kızarıyor
kadının.
Matt ve Lenore üçüncü kez görüştüklerinde sevişiyorlar. İlk birkaç seferinde prezervatif
kullanıyorlar ama sonra kullanmıyorlar. Ne yazık ki güvenli dep kullanmamaları, çünkü Lenore HIV
pozitif. Matt'te AİDS çıkıyor. O da tek başına bir hastane köşesinde ölüyor. Aslında Beth Peterson'la
evlenip iki çocuğu ve üç torunu olabilirken.
Ya da
Caine bir içki ısmarlıyor- bir sipariş almasa bara varacağından on saniye geç gidiyor bara.
Giderken Aidan Hammerstein ve Jane Berlent ona işaret edip iki içki ısmarlıyorlar. Ally Tim'e acele
edip iki içki hazırlamasını söylüyor Flört edecek zamanları yok. Ally hem Caine’in içkisini, hem de
Aidan'ın ve Jane'in içtikleri Alabama Slammerlart getiriyor. Alkol Jane'i sarhoş ediyor. Feci sarhoş
oluyor. Eve gitmektense Aidan'la dolaşmaya karar veriyorlar. Zaten bu gün kadının doğum günü.
Yirmibeşine basmış.
O içmeye devam ediyor....Tim Shamus saat 2 'de yatıyor ve zamanında kalkıyor, Marlin Kramer
uçağa yetişiyor... Jane eve giderken bir Korelinin dükkânında durup bir paket Marlboro Lights alıyor.
Bu yirmibir yaşından beri içtiği ilk sigara. O zaman aşırı yemek yiyip üstüne sigara içtiğinde kusmuş ve
bir daha içmeyeceğine yemin etmiş. İçmiyor da zaten. Doksanyedi yaşına kadar yaşıyor. Seth
Saklı Kütüphane 176 www.e-kitap.us