Page 208 - Olasılıksız
P. 208
Ve şekilsiz bir karanlık gibidirler.
Beyninin bir kısmı bağırmak istiyor, aklını kaçırmak ve önündeki sonsuzluktan uzaklaşmak istiyor.
Ama diğer kısım için burası evi. Bu kısmını dinliyor.
Yazı mı dedin?" diye sordu Caine gözlerini kapayarak.
"Evet," dedi Forsythe. Caine bunu nasıl yapacağını gördü.
Odada havalandırmadan hafif bir esinti olur. Caine bunu oksijen ve nitrojen moleküllerini
oynattığını görür. Bu bir çeyreklik. Yani yazı tarafı tura tarafından 0.00128 gram daha ağır. Ayrıca,
yazı tarafındaki çevre daha büyük ve daha az aerodinamik tura tarafına kıyasla. Ama bu faktörler,
parmaklarının gücüne ve bağlı bileğini büküşüne kıyasla pek de önemli değil, bu ikisi, yazı mı tura mı
geleceğini belirlemekte yüzde 96.756 oranında etkili. Atma şekli de yüzde 58.24510 oranında etkiliyor
yazı veya tura gelmesini.
Sonucun nedenlerini anlamak için Caine paranın alaşımını düşünüyor (özü yüzde 100 bakır.
Kaplaması ise yüzde 75'e 25 oranında bakır nikel karışımı). Bir de yeri hesaba katıyor (yedi
metrekarelik taş zemin). Bunlar yazı mı tura mı geleceğini yüzde 37.84322 oranında etkiler. Yüzde
0.55164 oranında manyetik kutupların yakınlığına bağlı. Yüzde 1.12588 oranında dünyanın dönüşüne
bağlı, yüzde 2.23415 oranında da yerin temizliğine bağlı.
Ayrıca, yüzde 0.00001 oranında ses de etkili. Eğer 100,000 kere parayı havaya atsa anca bir
kere yanlış gelebilir. Caine tüm bu bilgileri dikkate alıyor, en doğru yolu seçiyor ve-
Caine parmaklarını hareket ettirerek parayı fırlattı. Gözlerini açıp, havalanmasını seyredip ışığın
iki yüzüne yansımasına baktı. Aydınlık, karanlık, yazı, tura. Paranın yere düştüğünü, sonra da
yuvarlandığını duydu. Caine’in göremediği bir yere düştü para.
Forsythe düştüğü yere doğru koşuşturdu. Parayı eline aldığında gülümsüyordu.
"Yüzde elli olasılıktı bu," dedi Caine Forsythe’dan çok kendi kendine konuşarak. "Bu hiçbir şeyi
kanıtlamaz."
"Doğru," dedi Forsythe heyecanlanarak. "Ama, bu para kırkdokuz kere daha yazı gelirse, bu bir
şeyi kanıtlar. Lütfen devam edin."
Forsythe parayı Caine’in bağlı eline koydu yine. Caine yine gözlerini kapayınca bu sefer doğru
dalı bulmak daha kolay oldu. Çok kolay buldu. Parayı attı. Para yine havada uçup yerde sekti.
Yine yazı geldi.
"Bir daha.
Aldı, Attı. Düştü. Zıpladı.
Bir kere daha. Yine yazı. Sonra bir daha, bir daha. Yazı. Yazı. Yazı. Caine parayı attıktan sonra
bazen kendinden geçiyordu, ama Forsythe onu hemen uyandırıveriyordu. Caine HerAn’da Nava'yı
aramaya kalktığında da Forsythe ona elektrik veriyordu. Zaten iki kere denedikten sonra vazgeçti
aramaktan Caine. Belli ki, Forsythe, Caine bir şey yapmaya çalışınca anlayacağını söylerken blöf
yapmamıştı.
Caine’e saatler boyunca sürmüş gibi gelen deney sonunda sona erdi. Caine’in başı dönüyordu ve
kan ter içinde kalmıştı; ama ellinci defa yazı attıktan sonra bilim adamının yüzünü görmek için baktı.
Forsythe artık gülümsemiyordu, yüzünde başka bir ifade vardı. Yüzünü göremesin diye Forsythe
başını çevirdiyse de, Caine görmüştü. O duyguyu o kadar iyi bilirdi ki zaten.
Forsythe dehşete düşmüştü.
"Bu inanılmazdı," dedi Forsythe nefes alamıyormuş gibi konuşarak.
Tversky başını salladı. "Bir parayı elli defa yazı düşürme olasılığı nedir biliyor musun? Dur,"
Tversky bilgisayarda bir işlem yaptı, "1,125,889,906,842,620'de 1'dir. Bir de bunu ilacın etkisi
altındayken yaptığını düşün. Eğer bilinci tamamen açık olsa neler yapabilir, tahmin edebiliyor musun?"
Forsythe başını hızla salladı. İki saatlik test boyunca denek ara ara bayılmıştı ilacın etkisiyle.
Saklı Kütüphane 208 www.e-kitap.us