Page 89 - Olasılıksız
P. 89
Soyadı : cane, cain, caine, kane, kain, kaine
Adı : david
Şehir : new york
Eyalet : ny
Enter tuşuna basıp programın veri tabanlarını taramasını bekledi. Zaten fazla beklemesi de
gerekmedi.
ALTI UYGUN YANIT BULUNDU:
1. Caine, David L.- 14 Middaugh Sokağı, Brooklyn, NY.
2. Cain David. P.- 300 Batı 107. Sokak, Manhattan, NY
3. Caine David M.- 28 Batı 10 Sokak, Manhattan, NY.
4. Caine, David T. 945 Amsterdam Caddesi, Manhattan, NY.
6. Kane, David S.- 24 Forest Park Sokağı, Woodhaven, NY.
6. Kain, David- 1775 York Caddesi, Manhattan, NY. Başka bir arama için
tıklayınız.
Nava ikinci ve dördüncü kişilere odaklandı; ikisinin de adresi Columbia Üniversitesi'nin altı blok
civarındaydı. Cain David P.'yi tıkladı. Biraz bekleyince ekran bilgiyle doldu. Nava hemen dosyaya bir
göz attı. Özellikle aradığı şeyler vardı, ama bunlardan hiçbirini bulamadı. Adam sıradan bir New
York'luydu; büyük bir dairesi ve bolca borcu vardı.
Üçüncü kişiyi atladı ve Caine, David T.'yi tıkladı. Onun Columbia'dan mezun olduğunu görünce
gözleri büyüdü. Julia'nın sözünü ettiği kişi bu olmalıydı. Pasaport fotoğrafına baktı. David Caine de
sanki ona bakıyordu. Gözlerinde katı bir ifade vardı ve sanki onu seyrediyormuş gibi gülümsüyordu.
Dosyanın geri kalanına da baktı. Okurken bilgileri ezberliyordu. İşi bitince fotoğrafa döndü yine.
"Neden bu kadar önemlisin Bay Caine?" diye sordu. Bir yandan da Julia kendisine daha fazla
bilgi verebilseydi daha iyi olacağını düşünüyordu. Birden, birinin usulca yaklaştığını duydu. Biri
geliyordu. Grimes karanlığın içinden çıkageldiğinde, Nava ekranını daha yeni kapatabilmişti. Grimes,
elindeki koca kırmızı elmayı ısırıp, karşısına oturdu Nava'nın. Çiğnerken de, sararmış dişlerini
göstererek sırıttı kadına.
"Bir ısırık?" dedi kadına doğru uzatarak elmayı.
"Hayır, sağ ol," dedi Nava iğrendiğini belli etmemeye çalışarak. "Tokum."
Yanaklarını şişiren adam sesli bir şekilde yuttu elmayı. "Sen bilirsin." Daha da büyük bir ısırık
alıp, yemeye devam etti. Sırtını koltuğa yaslayıp, çıplak ayaklarını Nava'nın masasına koydu.
"Bir şey mi istiyorsun?" diye sordu Nava.
"Belki. Kim bilir?" diye cevap verdi çiğnerken Grimes.
Bu adam gerçekten iğrençti. "Peki, şöyle sorayım o zaman: Ne istiyorsun?"
"Hiç. Ben de gecenin bir vakti çalışıyordum, gelip bir merhaba diyeyim dedim."
"Merhaba," dedi Nava.
Grimes bir ısırık daha aldı ve tavana bakıp ağzı açıkken çiğnemeye başladı. Belli ki Nava'yı
yalnız bırakmayacaktı.
"Peki, o zaman ben işime döneyim," dedi Nava.
"Tabii olur," dedi Grimes, ama yerinden kıpırdamadı. Nava ona ters ters baktı. "Peki canım,
gidiyorum. Biraz sosyalleşelim demiştim." Ayağa kalktı, yürümeye başladı, ama yan yolda durdu. "Bu
arada," dedi dönerek, "David Caine'i nereden bildin?"
Nava'nın ifadesi hiç değişmedi. "Ne demek istiyorsun?" diye sordu sakince.
"Biraz önce dosyasına bakıyordun, değil mi?"
"Öyle mi sandın...niye?" diye sordu Nava.
"Sanmadım, biliyorum bebek," dedi Grimes bir ısırık daha alırken. "Üzerinde çalıştığım tüm
Saklı Kütüphane 89 www.e-kitap.us