Page 90 - Olasılıksız
P. 90
dosyaları şifrelerim. Biri girince, ne zaman girdi, kim girdi bilirim."
"Sen neden David Caine'le ilgileniyorsun?" diye sordu Nava.
"Dr. Jimmy, yani Forsythe, yarın sen onu yakalayıp getirmeden önce hakkında her şeyi öğrenmek
istedi de."
Nava'nın aklı karışmıştı. Elini bacağına koyup ayak bileğindeki tabancayı yokladı. Bunu alıp,
Grimes'ın kafasını dağıtmamak için kendini zor tutuyordu. Fazla bir şey ele vermeden, "Yarın birini
yakalayacağımdan haberim yoktu. Özellikle de David Caine'i," dedi.
"Daha resmi olarak bir şey söylenmedi; ama ben Dr. Jimmy'nin aklı nasıl işler bilirim. Caine'in
hemen getirilmesini isteyecektir."
. "Neden?"
' Grimes ona bir salakmış gibi baktı.
"Çünkü o Beta deneği." Elmasından son bir ısırık alıp kalanını çöpe attı. Çöpü tutturamadığı için
elma yanına çarpıp yere düştü. Grimes elmayı yerden almadı.
"Dün Tversky'nin bilgisayarına bir solucan yerleştirdim," dedi kendini beğenmiş bir edayla. "Yani
bir dosyayı tamamen sildiğinde ve bunu başka bir yerde yedeklediğinde, elektronik postayla hemen
bana ulaştırılıyor. Bu gece şansım yaver gitti. Tversky gece yarısı tüm dosyalarını sildi. Bilgilerin bir
çoğu zaten elimdeydi, ama yeni dosyalardan David Caine'in tüm tıbbi kayıtları çıktı. Onun Beta deneği
olduğunu anladık."
"Bu bilgileri daha kimseye göstermedim; o yüzden senin nereden bildiğini merak ettim."
"İz peşindeydim," dedi Nava, sanki bu her şeyi açıklıyormuş gibi.
"Demek sen de Tversky'yle buluşmasını gördün, öyle mi?" dedi. Grimes etkilenmişti. "Bu
casusluk işlerinden hoşlanırım. Hoş. Dr. Jimmy zaten Alfa deneğinin kim olduğunu bilmediği için feci
kızgın. Beta deneğini de elinden kaçırmaz, hemen yakalar."
Nava başını salladı.
"Neyse, ben bilgisayarımın başına döneyim. Beş dakika içinde bir turnuvaya katılacağım.
Görüşürüz." Bir cevap beklemeden Grimes koridor boyunca kendi odasının ışığının geldiği yöne doğru
yürüdü. Nava saçlarını düzeltti eliyle. Eğer, Grimes'ın Forsythe konusunda söyledikleri doğruysa, o
zaman durum iyice sarpa sarmıştı.
Keşke ne yapacağını kestirmek için vakti olsaydı, ama zaman akıp gidiyordu. New York eyaleti
bina kayıtlarından Caine'in dairesinin planını indirdi. Ceketini kaptı, sırt çantasını yüklendi, mavi büyük
bir çantayı da aldı ve kapıya doğru ilerledi. Sokağa çıkınca bir taksi çağırdı.
"945 Amsterdam," dedi şoföre. Taksi hızla yol alınca Nava arka koltuğa yapıştı, İlk önce
tabancasına baktı, sonra da gözlerini kapadı. Caine'in dairesinden yüz blok kadar ötedeydi. Yani karar
vermek için 15 dakikası vardı.
▲
Caine evine yaklaşırken girişindeki merdivenlerde evsiz bir adam gördü. Adam için üzüldü, çünkü
yakında kendisi de sokaklarda yaşamak zorunda kalabilirdi. Merdivenlere varınca eğilip, adamı
yüzüstü çevirdi.
"Ahbap, İyi mi-" Adamın kan revan içindeki yüzünü görünce birden durdu. Bu kendi yüzüydü.
Caine bir an için aklını kaçırdığını düşündü, ama sonra kendini toparladı. Kendine değil, Jasper'a
bakıyordu.
"Tanrım, Jasper ne oldu sana?"
"Rus dostlarından biriyle rastlaştık da," dedi öksürerek Jasper. Bir yandan da burnundaki kanı
siliyordu. "Vitaly'nin selamı var sana."
"Tanrım. Beni affet Jasper."
Saklı Kütüphane 90 www.e-kitap.us