Page 655 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 655

Harun Yahya


























                                                                                                             ABD Wyoming'de bu-
                                                                                                             lunmufl olan bilinen en
                                                                                                             eski yarasa fosili. 50
                                                                                                             milyon y›ll›k bu fosil
                                                                                                             ile bugün yaflayan ya-
                                                                                                             rasalar aras›nda hiçbir
                                                                                                             fark yoktur.



             Doppler Etkisini bilirmişcesine, hareketli cisimlere doğru yolladığı ses dalgalarını değiştirir. Örneğin

             kendisinden uzaklaşan sineğe en yüksek frekanslı ses dalgasını yollar ki, ses geri döndüğünde duyama-
             yacağı kadar düşük bir frekansa inmesin.
                 Peki bu ayarlama nasıl gerçekleşir?
                 Yarasanın beyninde, sonar sistemini denetleyen iki farklı tipte nöron (sinir hücresi) bulunmaktadır;

             bunlardan biri yansıyan ultrasonu algılar, diğeri bazı kaslara komut vererek yarasanın çığlığını oluştu-
             rur. Bu iki nöron beyinde eş güdümlü çalışır; öyle ki yankının frekansı değişince, birinci nöron bunu al-
             gılar ve ikinci nöronu baskılayarak veya uyararak, çığlığın frekansının yankının frekansına uymasını
             sağlar. Sonuçta yarasanın çığlığı ortamın durumuna göre frekans değiştirir ve en verimli şekilde kulla-

             nılır.
                 Tüm bu sistemin evrim teorisinin "rastgele mutasyonlarla kademeli evrim" açıklamasına indirdiği
             darbeyi görmemek ise mümkün değildir. Yarasadaki sonar sistemi son derece kompleks bir yapıdır ve
             asla rastgele mutasyonlarla açıklanamaz. Sistemin çalışabilmesi için, tüm ayrıntılarıyla kusursuz olarak

             var olması zorunludur. Yarasa hem yüksek frekanslarda ses yayacak yapıya, hem bu sesleri algılayıp
             analiz edecek organlara, hem de hareket değişikliklerine göre frekans ayarlaması yapan sisteme sahip
             olmalıdır ki, sahip olduğu sonar işe yarasın. Elbette ki tüm bunlar rastlantılarla açıklanamaz ve yarasa-
             nın kusursuz bir biçimde yaratıldığını gösterir.

                 Nitekim fosil kayıtları da, yarasanın yeryüzünde aniden ve bugünkü kompleks yapısıyla ortaya çık-
             tığını göstermektedir. Evrimci paleontologlar John E. Hill ve James D. Smith, Bats: A Natural History ad-
             lı kitaplarında bu gerçeği "itiraf" niteliğinde açıklarlar:

                 Yarasaların fosil kayıtları, erken Eosen Devri'ne kadar uzanır... ve beş ayrı kıtada birden tespit edilmiştir.

                 Tüm fosil yarasalar, hatta en eskileri bile, son derece gelişmiş yarasalardır ve dolayısıyla karada yaşayan ata-
                 larından nasıl bir ara geçişle geldikleri konusuna hiçbir ışık tutmazlar.     121

                 Evrimci paleontolog L. R. Godfrey ise aynı konuda şöyle yazmaktadır:

                 Erken Tertiryen Devri'ne ait çok sayıda iyi korunmuş yarasa fosili vardır, örneğin Icaronycteris gibi. Ama Ica-
                 ronycteris bizlere yarasalarda uçuşun evrimleşmesi hakkında hiçbir şey söylememektedir, çünkü bu zaten ku-
                 sursuz bir biçimde uçan bir yarasadır.    122

                 Evrimci bilim adamı Jeff Hecht de aynı sorunu 1998 tarihli bir New Scientist makalesinde şöyle itiraf
             etmektedir:

                 Yarasaların kökenleri bir bilmece olmuştur. En eski yarasa fosilleri dahi, 50 milyon yıl önce, bugünkü yara-








                                                                                                                          Adnan Oktar    653
   650   651   652   653   654   655   656   657   658   659   660